DAVRANIŞ
BİLİMLERİ ÜNİTE 5
S
1. Küreselleşme nedir?
C
1. Kısaca
dünyadaki işletme ve insanların birbirlerine bağlanmasını ifade eden bir
kavramdır.
S
2. i. Globalism/ Küresellik nedir?
C
2. Neo-liberalizm
temelli bir kavramlaştırmayla kültür, siyaset, sivil toplumun tümünün ekonomik
yapı tarafından belirlendiği savunulur. Diğer bir ifade ile ekonomiye
indirgenmiş tek bir yapının, Pazar hâkimiyeti altında işlemesini anlatır.
S
3. Globalite/ Küresel nedir?
C
3. “Dünya
Toplumu” anlayışına işaret eder. Ülkelerin çok boyutlu ilişkiler içinde bağımlılıklarını
gösterir.
S
4. Globalleşme/ Küreselleşme nedir?
C
4.Globalleşme
ise bir süreçtir. Uluslarüstü aktörler tarafından belirlenen bir sistemi ifade
eder. Bu süreçte ekonomi, kültür, siyaset ve sivil toplum birbirine
indirgenmeksizin yan yana görülürler.
S
5. Küreyellik (glokalleşme) nedir?
C
5. Anılan
kavramlardan sonra ortaya çıkan bir yeni kavram daha vardır. Buna küresel ve
yerel (local) kelimelerinden üretildiği için “küreyellik/ glokalleşme” (glocalization)
veya “kültürel globalleşme” denilmektedir. Bu aslında belirli bir kültüre özgü
olanın yaygınlaşmasıdır.
S 6.
Appadural ve Sarıbaya göre glokalleşme
yaratan kültürel mekânlar nelerdir?
C
6. i. Etno-mekân: Göçmen ve mülteciler, mevsimlik işçiler ve turistlerin
yaşadıkları mekânlar. Bunlar içinde yaşadığımız dünyayı değiştiren insanların
yaşadığı mekânlar olarak önem kazanır. ii. Tekno-mekân: Tüm mevcut
teknolojilerin, ileri olanlar da dâhil olmak üzere, tüm sınırları aşarak oluşturdukları
mekânlardır. iii. Finans-mekân: Uluslararası
para hareketlerinin gerçekleştiği borsa türü mekânlardır. iv. Medya-mekân: Televizyon
ve radyo olmak başta olmak üzere tüm bilgilerin elektronik olarak üretildiği ve
yayıldığı mekânlardır. v. Zihinsel -mekân: Aydınlanmadan bu yana
üretilen düşünce ve ideolojilerin, örneğin eşitlik, adalet, özgürlük ve
demokrasi gibi fikirlerin yayıldığı mekânlar
S 7 Giddense göre küreselleşme nedir?
C
7.. Zaman ve mekânın birlikte önem taşıdığı ise ilk önceleri Giddens “Yapılaşma
Kuramı”nda ortaya konmuştur. Giddens küreselleşmeye diyalektik olarak bakmıştır.
Ona göre, “küreselleşme varlık ile yokluğun kesişmesi, toplumsal olaylarla
toplumsal ilişkilerin belli mesafede yerel bağlamsallıklarla karışmasıdır.
küreselleşmeyi modernliğin bir sonucu olarak görmüştür.
S 8. Jonathan
Friedman , küresel/ global olan iki
farklı görüşü nelerdir?
C
8. i. Kültürel Sosyoloji Yaklaşımı: Daha çok edebiyat alanındaki farklı
araştırmaları birleştiren ve Birmingham çevresinden esinlenen yaklaşımdır. ii.
Küresel Sistemler Yaklaşımı: Bu yaklaşım daha önce küresel tarihsel politik
iktisat olarak ortaya çıkmıştır.
S9. Ronald
Robertson’a göre küreselleşme tartışmalarını yapanlar iki grup vardır bunlar
nelerdir?
C9.
i. Birörnekleştiriciler/ Homojenleştiriciler: Bunların başında A.
Giddens gibi Marksistler gelmekle beraber bazı işlevselciler de bu kategoride
yer alır. ii. Farkçılaştırıcılar/ Heterojenleştiriciler: Edward Said ve
Stuart Hall en önemlilerdir. Jonathan Friedman göre, küreselleşme söyleminin
önemli bir kısmı modernitenin ideolojik ürünüdür.
S10. Robertson’a
göre küreselleşme ne ile ifade etmiştir?
C10.
O, küreselleşmeyi nesnel ve öznel bileşenler olarak formüle eder. Küreselleşme
bu bağlamda, dünyanın küçülerek baskılanmasını/ sıkıştırılması nı (compression)
ifade eden bir terimdir. Robertson’a göre küresel sistemde en önemli olgu karşılıklı
bağımlılıktır.
S11. . Küresel
köy kavramı,ilk kez nezaman kullanılmıştır?
C11.
Küresel köy kavramı, Kanadalı düşünür M. Mc Luhan tarafından ilk kez kullanılmıştır.
Özellikle elektronik iletişimin yaygınlaşmasıyla birlikte, dünyanın küçük bir
topluluk gibi olacağı anlamına gelmektedir. Örneğin, dünyanın pek çok farklı
yerindeki insanlar, televizyon programları yoluyla aynı haber olaylarını
izlemektedir.
S12
Türkiye’nin önemli politik iktisatçılarından Korkut Boratava göre küreselleşme
nasıl açıklamıştır?
C12.
Türkiye’nin önemli politik iktisatçılarından Korkut Boratav Probhat Patnaik ’ten
esinlenerek “emperyalizm neden artık sol aydınların söyleminde yer almıyor”
sorusunu sormakta ve bu kavramı n yerini küreselleşmenin aldığı sonucuna
varmaktadır.
S13 Boratav’a
göre küreselleşme terminolojisini kullananlar, emperyalizm terminolojisini
kullananlardan farkı nedir?
C13.
i. Yapısal bağımlılık yerine karşılıklı bağımlılık terimini kullanırlar.
Dünyanın eşitsiz ve hiyerarşik yapıya sahip olduğunu görmezden gelerek her şeyin
karşılıklı bağımlılığa sahip bir denge içinde cereyan ettiğini savunurlar.
ii.
Merkeze
çevre ekonomilerinden sistematik olarak aktarılan değerler göz ardı edilerek
herkesin eşit olarak yararlandığı bir sistem yaklaşımı sunarlar. Piyasa ilişkilerinin
genişlemesiyle daha adil bir kaynak dağılımına ulaşılacağı savunulur. Gelişmiş
merkez ile çevre ülkeleri arasındaki bölüşüm mücadeleleri gündeme getirilmez. iii.
Piyasanın eşitsiz güçler arasında oluştuğunu eleştiren yaklaşım terk
edilerek piyasaya güven yaklaşımı pekiştirilir. Piyasa eleştirilerden uzak
tutularak fetişleştirilir. Buna Fanatik Güven Yaklaşımı da denilir. Böyle bir
sistemde devletin rolü hemen hemen hiç yoktur.
S14. . Alan
Touraine göre sosyal hareketler nedir?
C14
Toplumdaki mevcut bağımlılık ve baskılama sistemini dönüştürmeyi amaçlayan
eylemlerdir. Bu yüzden sosyal hareketler politik hareketlerden farklıdırlar.
S15.
Küreselleşme karşıtı hareketlerin temeli nezaman atılmıştır?
C15.
1990’lı yıllarda emperyalizme ve tekellere karşı direniş olarak atılmıştır.
Yeni-liberal görüşlere karşı “Yeni Bir Dünya Mümkündür” sloganı etrafında
örgütlenilmiştir. Ayrıca Dünya Sosyal Formu (DSF)’nun, binlerce örgüt ve
aktivisti barındıran ve adeta Enternasyonalist hareketi çağrıştıran bir yapıya
sahip olması önemlidir.
S16. .
Küreselleşme Karşıtı Hareketin çeşitli aşamaları nelerdir?
C16i.
Birinci aşama: Fransa’da Le Monde Diplomatigue dergisi çevresinde kuramsal
temeller atılmıştır. 1999’da ABD’de Seattle’da büyük bir protesto gösterisi
düzenlenmiştir. Daha sonraları da Dünya Ticaret Örgütü Bakanlar Kurulu, Dünya
Bankası, Gelişmiş Yediler (G7) toplantıları sürekli protesto edilmiştir. ii.
İkinci aşama: Anti-Küresel Hareketin Alternatif/ Alter-Küreselci Harekete
dönüşmesidir. Küreselleşme yanlıları Davos toplantıları yaparken, anti
küreselciler alternatif olarak ilk toplantılarını Brezilya’da Porto Allegre kentinde
yapmıştır. “Sosyal Forum” olarak anılan toplantılar hareketin örgütsel yapısını
da ortaya çıkarmaya başlamıştır. Bu yapının temel özelliği herhangi bir hiyerarşi
ve karar mekanizmasının olmaması, herhangi bir örgüt disiplininden bağımsız
olmasıdır. Alter-Küreselci aşamaya gelinmesinin önemi, sadece protesto
gösterileriyle yetinilmeyip alternatif projeler geliştirme potansiyeline sahip
olunduğunun gösterilmesidir. iii. Üçüncü aşama: Maalesef üyeler arasında
bazı anlaşmazlıklar çıkmış ve taraşar birbirini mahkemeye vermiştir. Güven
bunalımı yüzünden ortaya çıkan çatışma birçok üye kaybına yol açmıştır.
S17. Temelde kaç
toplumsal kurum vardır?
C17.
Aile, ekonomi, siyaset, eğitim, din ve sağlık. Ancak bazen bunlara bilim, ordu
ve medya da eklenmektedir.
S18. Parsonsa
göre toplumsal yapıda temel kaç işlev vardır?
C18:i.
Bütünleştirme işlevi: Aile ve eğitim toplumda bu işlevi gören temel
kurumlardır. ii. Yönlendirme işlevi: Siyaset kurumu, siyasal parti
örgütleri aracılığıyla bu işlevi yerine getirir. iii. Uygulama işlevi: Toplumda
ekonomi kurum olarak üretim, tüketim, bölüşüm vb. ilişkileri düzenler. iv.
Koruma işlevi: Din kurumu bazen çatışmaya da yol açsa da işlevselciler
tarafından olumlu işlevi ön plan çıkartılır. Çünkü kurum olarak din, tüm
insanlar arasında eşitlik ve adaleti kurmak üzere kurallar koyar.
S19. Toplumsal
yapı incelemeleri ne şekilde yapılır?
C19.
Toplumsal yapı incelemeleri sadece makro düzeyde ve sistem tanımı ile ilişkilendirilerek
yapılmaz. Ayrıca mikro düzeyde de incelenebilir çünkü gündelik yaşamdaki ilişkiler
de gelişigüzel ortaya çıkmazlar. Bu düzeyde de belirli kurallar ve düzen vardır.
Örneğin nasıl konuşmaya başlanacağı, nasıl yürüneceği, nasıl yemek yeneceği,
nasıl insanların birbirine tanıştırılacağı hep kurallara bağlanmıştır. Bu
gündelik yaşamda toplumsal gerçeğin nasıl inşa edildiği, nasıl sürdürüldüğünün
incelenmesi Sembolik Etkileşim olarak adlandırılan kuramsal sosyolojik yaklaşımın
alanına girer.
S20.
Sanayi öncesi toplum ve Sanayi toplumu nedir?
C20.
i. Sanayi öncesi toplum (preindustrial society): İşte bu kendi geçimleri
dışında üretim yapanlar, bunları diğer ihtiyaç maddeleri ile değiştirirler ve
ilk kâr veya artı ürün (surplus) amaçlı ticaret böyle başlar. ii. Sanayi
toplumu (industial society): 1765 yılında buhar makinesinin keşfi ile
sanayi toplumu başlar. çok çalıştıkları ve kazandıkları halde harcamayan ve
tasarruf ederek biriktirenler Weber’e göre Protestanlardır ve onlar
kapitalizmin ortaya çıkmasına yol açarlar.
S21. .
Kapitalizm sistemin özellikleri nelerdir?
C21.
i. Üretim araçlarının özel mülkiyeti vardır. ii. Bireyler
sermaye, toprak ve makinelerin sahibidir ve ne üretileceğine kendileri karar
verirler. iii. Kâr amacı gütmek çok önemlidir. En az maliyetle en fazla
kârı elde etmek hedeflenir. iv. Piyasada rekabet, satın almak ve satmak
isteyenler arasında yapılır. Aslında serbest piyasada mal ve hizmetlerin
serbestçe rekabet edeceği düşünülürse de bu gerçek değildir. Piyasaya devletin
müdahalesi söz konusudur. Bu nedenle refah veya devlet kapitalizmi denilir.
S22. Kapitalizm
nedir? C22. Kapitalizm
emeğin alınıp satılması ile ortaya çıkmış bir rejim sistemidir.
S23. Sosyalizm özellikleri nelerdir?
C23.
i. Üretim araçlarında toplumun ortak mülkiyeti söz konusudur. ii. Merkezî
planlama vardır. Neyin ne kadar nerede üretileceğine devlet karar verir. iii.
Malların üretimi paylaşımında kâr amacı güdülmez. iv. Rekabet
yoktur.
S24. Yakınlaşma
Kuramı nedir?
C24.
Sosyalist ülkeler kapitalist özelliklere yelken açarken, kapitalist ülkeler de
sosyal refahı sağlamak üzere
sosyalist
programlar geliştirmektedirler. Buna “Yakınlaşma Kuramı” (convergence theory)
adı da verilmektedir.
S25. Durkheim
göre geleneksel ve modern toplumlarda dayanışma nasıldır?
C25.
Durkheim tarafından da belirtildiği üzere geleneksel toplumlarda “mekanik
dayanışma”, modern toplumlar ise “organik dayanışma” vardır.
S26. Çatışmacı
Yaklaşım ne üzerinde durur? C26. Çatışmacı Yaklaşım ise güç/iktidar
(power) dağılımı üzerinde durur.
S27. Cinisyete dayalı
ayrımcılık hangi maddelere dayanır?
C27.
i. İzole ederek ayrımcılık yapma (isolate discrimination): Bir iş
yerinde bir beyaz erkek yöneticinin kendi başına, bu yönde örgütsel bir
politika olmadığı halde kadın veya göçmen erkeklere iş vermemesi ve daha
kalitesiz de olsa beyaz erkek işçileri tercih etmesidir. ii. Küçük grup
ayrımcılığı (small group discrimination): Bir grup erkek yöneticinin yine
kendi başlarına, bu yönde bir örgüt politikası olmadığı hâlde kadınları
sevmedikleri için iş yerlerinde onların yükselmesini engellemeleridir. iii.
Doğrudan kurumlaşmış ayrımcılık (direct institutionalized discrimination): Bir
iş yerinde açık bir örgüt politikası olarak ayrımcılık yapılmasıdır. Örneğin
bazı görevlerin erkekler için tanımlanması ve buralara kadın çalıştırılmaması
dolayısıyla cinsiyete dayalı ayrımcılık yapılmasıdır. iv. Dolaylı
kurumlaşmış ayrımcılık (indirect institutionalized discrimaination): Toplumdaki
iş bölümünde bazı işlerin erkeklere bazılarının kadınlara ait olduğuna dair
yerleşmiş uygulamaların sürdürülmesidir.
DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜNİTE 6
S1. Macionis’in
ifade ettiği gibi, şu anda yaşadığımız dünya bir eşitsizlikler dünyasıdır. Bu
bağlamda birtakım sorular ortaya çıkmaktadır bunlar nelerdir?
C1.
• Toplumlarda neden eşitsizlikler veya tabakalar vardır? • Eşit olarak dağılmayanlar
nelerdir? • Toplumsal tabakalaşmayı belirleyen sosyal, kültürel, ekonomik ve
politik koşullar nelerdir? • Tabakalaşmanın devamlılığı nasıl sağlanıyor?
S2. Toplumsal
tabakalaşma kaç ilke temelinde oluşur?
C2.
1. Toplumsal tabakalaşma basitçe bireylerin farklılığının yansıması değil,
toplumun bir özelliğidir. 2. Toplumsal tabakalaşma nesilden nesile
geçmektedir. 3. Toplumsal tabakalaşma evrenseldir, fakat çeşitlidir. 4.
Toplumsal tabakalaşma sadece eşitsizlikleri değil, aynı zamanda bu durumu
meşrulaştıran inançları da kapsar.
S3. . J. Turner
tabakalaşmayı nasıl tanımlamaktadır?
C3:
Tabakalaşma, bir sosyal sistemde kıt ve değerli kaynakların statü pozisyonlarına
bağlı olarak eşit olmayan dağılımı ve her birinin değerli kaynakların paylaşımı
sıralamasının aşağı yukarı sürekli hâle geldiği süreçler olarak tanımlanabilir. Tanıma baktığımızda üç önemli unsur ortaya çıkmaktadır:
1.
Kıt
ve değerli kaynaklar, 2. Eşit olmayan dağılım ve 3. Sıralamanın
göreli olarak sürekli hâle gelmesi.
S4. .
Sosyologlar tabakalaşma kavramını nasıl açıklar?
C4.
Sosyologlar tabakalaşma kavramını insanların toplum içinde sahip oldukları
pozisyona göre açıklamışlardır.
S5. Toplumsal
tabakalaşma sistemleri incelendiğinde hangi sonuca varılabilir?
C5.•
Ekonomik olarak: servet, • Siyasal olarak: güç, • Toplumsal olarak: saygınlık.
S6. Turner
göre sosyolojinin merkezi nedir?
C6.
Turner’ı n belirttiği gibi “aslında sosyolojinin merkezini, toplumsal eşitsizliğin
güç, statü ve sınıfa göre tanımlanmış kaynakların, özellikleri ve sonuçlarıyla
ilgili bir soruşturma olarak tanımlamak mümkündür.
S7. Kast sisteminin en önemli özelliği
nedir?
C7.,
Doğumdan itibaren tüm insanlar arasında görevlerin, hakların, sorumlulukların
ve gücün kesin kurallarla belirlenmiş olmasıdır, yani kastlar arasındaki farklılıklar
belirgindir ve değiştirilemezdir.
S8.
. Kast sistemi nedir?
C8.
Kast sistemi doğum temelinde ortaya çıkan bir sosyal tabakalaşma
sistemidir ve sisteminin klasik örneği Hindistan’da görülmektedir.
S9. Kast
sisteminin oluşumuna ilişkin ilk belge nezaman olmuştur?
C9.
M.Ö. 1100 tarihini göstermektedir ve M.S. 1000. yıllarda Hindistan’da kast
sisteminin yerleştiği ve şu şekli kazandığı söylenebilir: 1. Brahman
(Rahipler ) 2. Kshatriyas (Savaşçı, asker, şef, soylular) 3. Vaishya
(Tüccar, çiftçi ve zanaatkârlar) 4. Sudra (Köylüler ve hizmetkârlar)
S10. Hinduizm
kaç temel inanca dayanır?
C10.
1. Yeniden doğuş, 2. Doğru ibadet ve davranış, 3. Kader.
S11. . Hinduizm sistemde dogrı davranışın kaç
koşulu vardır?
C11.:•
Brahmanlara saygılı olmak, • Kendi kastının özgül görevlerini ve sorumluluklarını
yerine getirmek.
S12.
Sınıf sistemi nedir?
C12.
Sınıf sistemi tabakalar arası geçişe olanak sağlayan açık bir sistemdir.
Özellikle sanayileşmiş toplumlarda toplumsal hareketliliğin daha çok görüldüğünü
söylemek mümkündür. Toplumsal hareketlilik, tabakalaşma sistemi içinde
bireylerin aşağı veya yukarı sınıiara geçişini belirtir.
S13. Marx’a göre
toplumsal sınıf olgusunun temel belirleyicisi nedir?
C13.
Marx’a göre toplumsal sınıf olgusunun temel belirleyicisi özel mülkiyettir. İnsanlık
tarihi, bir sınıiar savaşı tarihinden başka bir şey değildir. Toplumsal sınıiarın
kaynağı, bireylerin toplumsal üretim sürecinde işgal ettikleri değişik konum ve
yaptıkları değişik işte aranmalıdır.
S14. Çatışma Kuramının en önde gelen temsilcisi kimdir?
C14. K. Marx’dır. Marx’ın temel
amacı, toplumların tarihsel gelişmelerindeki değişmelerin temelini ve toplumun
temel ekonomik alt yapısı ile toplumun normatif üst yapısı arasındaki ilişkileri
analiz etmektir.
S15. K. Marxsa göre
çatışma kuramını nasıl açıklar?
C15.
Marx’a göre, “çatışma olmadan ilerleme olamaz ve uygarlığın bugüne kadar izlediği
yasa budur.” Toplumdaki sınıiar arası çatışma, değişmenin nedenidir. Marx’a
göre toplumlar ilkel, köleci, feodal, kapitalist ve sosyalist – komünist toplum
olarak farklı aşamalarla ilerlemektedir. Bu bağlamda sınıiar, “ezen-ezilen”,
“sömüren-sömürülen”, “burjuva-proletarya” gibi kapitalist ekonominin gelişme
sürecinde kesin bir kutuplaşmanın ortaya çıkacağı Marx tarafından belirtilmiştir.
S16.
Dahrendorf’a göre çatışma kuramının temel varsayımları nelerdir?
C16.
1. Her toplum, her zaman değişme sürecinin içindedir; sosyal değişme her
zaman vardır. 2. Her toplum her zaman çatışmayı yaşar; sosyal çatışma
her zaman vardır. 3. Bir toplumdaki her öğe değişme ve bütünleşmeye katkıda
bulunur. 4. Her toplum, üyelerinin bir kısmının diğerlerinin üzerinde
kurduğu baskıya dayanır
S17.
Dahrendorf’a göre Marx’ın katkıları
nelerdir?
C17.
1. ilki, Marx’ın toplumda çatışmanın
sürekliliğini ortaya koymasıdır. 2. Diğeri ise, toplumsal çatışmaların çıkar
çatışmaları olması nedeniyle iki grubu karşı karşıya getirdiğini belirtmesidir.
3. Yine Marx, çatışmanın tarihin başlıca hareketlendiricisi olduğunu
anlamıştır.
S18.
Dahrendorf’a göre Marx’tan beri toplum yapısında meydana gelen önemli
değişmeler nelerdir?
C18.
Sermayenin bölünmesi, iş gücünün bölünmesi ve yeni orta sınıfın ortaya çıkmasıdır.
S19. Dahrendorf,
Marx’ın yaiadığı dönemden günümüze kadar birçok değiiimin ortaya çıktığını
belirtir bunlar nelerdir?
C19.
Dahrendorf, Marx’ın yaşadığı dönemden günümüze kadar birçok değişimin ortaya çıktığını
belirtir.
Dahrendorf’a
göre, Marx’ın kapitalizmle ilgilendiği dönemde üretim araçlarının sahibi ve
kontrolü aynı kimseler veya sınıftaydı. Dahrendorf’a göre günümüzdeki sanayi
toplumlarında işçi sınıfı homojen bir yapıya sahip değildir.
Dahrendorf’un
çatışma kuramı çoğulcudur. Dahrendorf’a göre toplumsal yapıyı anlamada hem uyum
hem de çatışma önemlidir. Dahrendorf’a göre çıkarlar açık veya gizli olabilir. Dahrendorf
çatışmacı teorisinde sanayi toplum yapısındaki çatışmayı açıklamayı
amaçlamıştır. Dahrendorf toplumsal çatışmaların yapısal kaynağını üretim
araçlarının mülkiyetinin eşit olmayan dağılımında değil, otoritenin eşit
olmayan dağılımında görür.
S20. İşlevselci Kuramın temsilcileri kimlerdir?
C20.
Bu yaklaşımın önemli temsilcilerinden T. Parsons, K. Davis ve W. Moore’un
görüşleri ele alınacaktır.
S21. Parsons’a
göre toplumsal tabakalaşma nedir?
C21.
Parsons’a göre toplumsal tabakalaşma tüm toplumlarda yaşamsal bir işlevi
yerine getirmektedir ve bu nedenle kaçınılmazdır. Parsons’a göre, bütün
sistemlerde dört zorunlu fonksiyon vardır ve sistemin yaşaması için
fonksiyonların karşılanması gerekir.
S22.
. Tabakalaşma nedir?
C22.
Tabakalaşma bir toplumdaki hâkim değerlerle doğrudan bağlıdır ve ona göre
işler. Parsons’a göre sosyal tabakalaşma, bir sosyal sistemi oluşturan
bireylerin farklılıklarına göre sıralanması ve toplumsal değerler temelinde
birinin üst diğerinin alt olarak değerlendirilmesidir.
S23. Davis ve
Moore göre tabakalaşma nedir?
C23.
Davis ve Moore, 1945 yılında yayınladıkları “Tabakalaşmanın Bazı ilkeleri” adlı
eserlerinde işlevselci bir tabakalaşma kuramı geliştirmeye çalışmışlardır. K.
Davis ve W. Moore (1945) toplumsal tabakalaşmanın toplumun işleyişi için
gerekli olduğunu öne sürerler.
S24. Eğer bir
toplum işlevlerini iyi bir şekilde yerine getirmek istiyorsa ne yapmalıdır?
C24.
Bu statülere en nitelikli bireylerin sahip olmasını sağlamalıdır. Toplumdaki en
önemli pozisyonlar uzun ve yorucu bir eğitimi gerektirir. Bu pozisyonlara
erişmek için az sayıdaki birey emek ve çaba gösterir.
S25. Davis ve
Moore’a göre bir toplum nasıldır?
C25.
Davis ve Moore’a göre bir toplum eşitlikçi olabilir ancak bu, bir işi herhangi
birinin yapmasına olanak verebilir.
S26. M. Tumin’e
göre tabakalaşmada en önemli sorunlardan
biri nedir?
C26.
M. Tumin’e göre en önemli sorunlardan biri, toplumda verilen ödüllerin
gerçekten birinin topluma yaptığı katkıyı ne kadar yansıttığıdır.
S27. . Gini
katsayısı nedir?
C27.
Burada eşitsizliği ölçmek için gini katsayısı kullanılmıştır. Gini katsayı sı,
0 ile 1 arasında değerler alır. Bu katsayı 1’e eşit ise “tam eşitsizlik”, 0’a
eşit ise “tam eşitlik” söz konusudur.
DAVRANIŞ
BİLİMLERİ ÜNİTE 7
S1.
Toplumsal değişme kavramı, Avrupa’da ortaya çıkan iki önemli sosyal değişim
olgusundan etkilenmiştir bunlar nelerdir?
C1.
Endüstri Devrimi ve Fransız Devrimi.
S2. Toplumsal
değişmenin gerçekleşmesindeki faktörler nelerdir?
C2.
İçsel etmenler (endogenous) ve dışsal etmenler (exogenous). içsel
etmenler, altyapısal unsurlar, onları
n
topluluk ya da toplum üyeleri arasındaki dağılımı ve üyelerin bu kaynak ve
hizmetlere ulaşabilmesini içermektedir.
S3. Dışsal
etmenler nedir?
C3.
Dışsal etmenler ise insan gücünün kontrol edebilirliğinin dışındaki yer alan
etmenleri içermektedir. Doğal afetler, teknolojinin beklenmedik sonuçları
(gizli /bozuk işlev) bu başlık altında değerlendirilebilir.
S4. İçsel etmenler,
nedir?
C4 Altyap›sal unsurlar,
onlar›n topluluk ya da toplum üyeleri aras›ndaki da¤›l›m› ve üyelerin bu kaynak
ve hizmetlere ulaflabilmesini içermektedir.
S5. . Giddens
tarafından yapılan sınıflamaya göre sosyoloji literatüründe toplumsal değişme
üzerinde olan etkiler nedir?
C5
Kültürel etkenler, fiziksel çevre, siyasal örgütler. Bu faktörlere ek olarak
nüfus, teknoloji ve ekonominin de söz konusu unsurlar arasında yer
alabilmektedir.
S6. Sosyal demografi
nedir?
C6.
, Toplumsal ve kültürel faktörlerin nüfus
üzerine etkisini incelemektedir
S7.Külrürel
etkenler nelerdir?
C7.
Din önemli bir yer tutmaktadır. Dinin muhafazakâr ya da ilerletici kimliği bu
durumun temel nedenidir denilebilir. Kültür başlığı altında ele alınabilecek
bir diğer kavram ise iletişimdir. İletişim sistemlerinin yapısı olarak da
nitelendirilen yazının bulunması, kayıtların tutulması konusunda ilerlemelere
neden olmuştur ve böylelikle örgütsel yapılanmanın önemli ayaklarından birisi
olan kontrol mekanizmasının var olması ve işlemesi mümkün hâle gelmiştir.
S8. Sztompka göre degişme olgusu nasıl açıklar?
C8.
Değişme Sztompka göre modern toplumlarda yaygın, hızlı
ve belirginlik gösteren bir olgudur ve çeşitli başlıklar altında
sınıflandırılabilir 1. Nüfus kompozisyonundaki değişim (göç, demografik
büyüme gibi), 2. Yapının değişmesi (arkadaşlık bağlarının kristalleşmesi,
liderliğin ortaya çıkması gibi), 3. işlevlerin değişmesi (mesleki
hareketlilik, ailenin ekonomik rolünün azalması, refah devletinin düşüşü gibi),
4. Diğer alanlar ile bağların ve sınırların değişmesi (evlilik ile
ailelerin birbirine bağlanması, kooperasyonların birleşmesi gibi), 5. Çevrenin
değişmesi (baskın olan imparatorluğun yıkılması, petrol alanlarının keşfedilmesi,
deprem gibi büyük ölçekli afetler).
S9. Hoffman
toplumsal değişme olgusunu nasıl açıklar?
C9.
Değişme doğal ve normal mi; kaynağı nedir ve son olarak hızı nedir?
S10. Demografi,
nedir?
C10.
Demografi, diğer bir deyişle nüfus bilimi, nüfusun büyüklüğü, dağılımı, yaş,
toplumsal cinsiyet, etnik köken, refah bakımından yapısı, doğum, ölüm oranları,
göç ve gelecek eğilimlerini araştırmaktadır.
S11. Formel
demografi nedir?
C11.
Formel demografi, nüfusun matematiksel yönü ile ilgilenmekte ve istatistiksel
analizler yapmaktadır.
Sosyal
demografi, toplumsal ve kültürel faktörlerin nüfus üzerine etkisini
incelemektedir.
S12. Tarihsel
demografi nedir?
C12.
Tarihsel demografi, geçmişteki toplumların büyüklüğü ve yapısı ile demografik
özellikleri, ekonomik ve politik yapısı arasındaki bağlantıyı incelemektedir.
Toplumsal demografi ise, bir önceki sınıflamada yer alan tanımlama ile özdeştir.
Bir toplumda nüfusun görünümünü etkileyen üç faktörden bahsetmek mümkündür Doğumlar,
ölümler ve göçler.
S13. Damgalama ve ötekilefltirme süreçleri nedir?
C13.
Sosyolojik kavramlar arasında yer alan ötekileştirme, bir diğer kavram
olan damgalama ile birlikte sıklıkla kullanılmaktadır. Ötekileştirme
genel olarak, hoşlanılmayan, istenilmeyen özelliklere sahip olanlar için kullanılan
bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna ek, bahsi geçen olumsuz
özeliklerin, sahip olduğu iddia edilen kişi ya da kişilerde gerçekte olmaması
oldukça yüksek bir olasılıktır. Bir diğer kavram olan damgalama ise, sosyolojik
olarak, kişi ya da kişilerin sosyal kimliklerini ya da sosyal değerlerini
küçültmek, azaltmak amacı ile kullanılan olumsuz etiketlemeleri içermektedir.
S14. Azınlık grup kavramı ve baskın grup nedir?
C14.
Azınlık grup kavramı, toplumun geneli ile karşılaştırıldığında, hak ve
hizmetlerden eşit derecede faydalanamayan kişileri ifade etmektedir. Bu kavramın
karşısında yer alan baskın grup ise, toplum içinde ayrıcalıklı statüleri
ve güçleri olan grubu içermektedir.
S15. Kapalı nüfus ve açık nüfus nedir?
C15.
Kapalı nüfusta göç alma yada verme gözlenmezken, açık nüfusta bu iki olgu
görülebilir.
S16.Çekici güç
ve itici güce örnek nedir?
C16.
Daha iyi bir gelir ve yaşam düzeyi elde etme gibi şehirlerin cazip olanakları çekici
güçlere örnektir.
Kişinin
bulunduğu bölgeden ayrılmasına neden olan elverişsiz şartlar ise itici güçlere
örnektir.
S17. İtici güç
ve çekici güç nedir?
C17.
İtici güçler, belirli bir coğrafi mekândaki nüfusun başka bir coğrafi mekâna
gitmesine neden olabilmektedirler.
Çekici
güçler, hareket eden nüfusun tercih ettiği yeni yaşam alanına gitmesinde etkili
olan unsurları ifade etmektedirler.
S18. Henslin
göre kent kavramı nedir?
C18.
Çok sayıda insanın kalıcı olarak iskân ettikleri ve kendi yiyeceklerini
kendilerinin üretmediği yer olarak tanımlamaktadır.
S19.Kentleşme
nedir?
C19.
Kentleşme, kentlere göç eden geniş ölçekteki nüfusu ve bu kentlerin toplumun
geneli üzerindeki etkisini içeren bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Endüstri
Devrimi, bu etkileri sağlama potansiyeli bakımından kentleşme sürecinin ortaya çıkışındaki
en önemli faktör olarak kabul edilmektedir. Kentleşme ile ilgili farklı tanımlar
yapılmaktadır.
S20. . White
göre kentleşme kavramı nedir?
C20.
White kentleşme sürecini ifade ederken nüfus unsuru üzerine vurgu yapmaktadır.
S21. . Jones:
göre kentleşme kavramı nedir?
C21.
Jones: kentleşme kavramının ifade edilmesinde kullanılan kriterlerin ülkeden
ülkeye değişim gösterebileceğinden bahsetmektedir.
S22. Champion
kentin biçimsel özelliklerini nasıl açıklar?
C22.
Champion kentin biçimsel özelliklerinin tarihsel gelişimine bakıldığı takdirde,
geleneksel ya da sanayi öncesi toplumlarda genel bir toplanma alanı (ticari
faaliyetlerin, yönetimsel aktivitelerin gerçekleştiği alan), bu alanı
çevreleyen mahalleler göze çarptığını ifade etmektedir.
S23. Kentsel yaşamın
olumsuz yanları nelerdir?
C23.
Nüfusun aşırı yoğunluğu, altyapı hizmetlerinin yetersiz oluşu, çarpık ya da
yetersiz kentleşme, bu durumun beraberinde getirdiği çevre kirliliği, nüfusun
homojen olmaması ve bunun uzantısında riskli ya da incinebilir grupların her
türlü hizmetlerden mahrum kalması gibi sorunlar bu başlık altında ele alınabilmektedir.
S24. . Woods
göre kentleşme sürecin nasıl açıklar?
C24.
Woods kentleşme sürecinin genel olarak,
kent nüfusunun kentsel olmayan nüfusa oranla daha hızlı bir şekilde büyüyebilme
kapasitesine dayandığını ifade etmektedir.
S25.Risk toplumu
kavramı nedir?
C25.
Kentsel yaşam ve karmaşıklıklar ile bağlantılı olarak, modern toplum tanımlamalarında
kullanılan kavramlardan bir tanesi “risk toplumu”dur. Anthony Giddens ve Ulrich
Beck tarafından geliştirilen risk toplumu kavramı, geleneklerden uzaklaşma,
kopma ve aşırı bireyselleşme ile birlikte, belirsizliklerin ve risklerin
giderek arttığı bir toplum yapısından bahsetmektedir. Genel olarak bakıldığında,
risk toplumu kent ile organik ilişki içindedir denilebilir.
S26. .
White toplumlarda gözlemlenen kentleşme
olgusun nelerdir?
C26:1.
Klasik kentleşme olarak ifade edilen ilk dönemde, Endüstri Devrimi ile
birlikte kırsal alandan kentsel alana doğru bir emek gücünün hareketi söz
konusudur ve bu süreç 20. yy.a kadar sürmüştür. 2. ikinci aşamada ise kırsal
alandaki nüfus yoğunluğunun azalması devam etmektedir ve bu azalışta göç
olgusuna ek olarak nüfusun doğal artışını ifade eden doğum oranlarında da düşüş
gözlenmektedir. 3. Üçüncü dönem ise karşı-kentleşme
(counterurbanization) olarak kavramsallaştırılmaktadır. 4. Kentleşme
olgusundaki son ve dördüncü dönem ise “nüfus dağılımı” olarak
isimlendirilmektedir.
S27. Erving
Goffmana göre kentsel alanı nasıl açıklar?
C27.
Erving Goffmann’ın ifadesi ile kentsel alanlarda “sivil/uygar dikkatsizlik”
daha ön plandadır denilebilir. Sivil/uygar dikkatsizlik, Goffman’a göre,
sivil/uygar duyarsızlık ile karıştırılmamalı dır. ilki, nüfus fazlalığından
kaynaklanan bir durum iken ikincisi, bireysel ve sosyal düzeydeki ahlaki tartışmaları
beraberinde getirmektedir. Yolda yürürken tanımadığımız kişiler ile
ilgilenmemek sivil/uygar dikkatsizlik olarak kabul edilebilirken sokakta gördüğümüz
ve o an yardıma ihtiyacı olan bir kişiye yardım etmeme ise sivil/uygar duyarsızlığa
örnek verilebilir. Sivil duyarsızlık kavramı, “yabancılaşma” kavramı şeklinde
bu metin içinde daha önce risk toplumu ile ilgili kısa tartışmada ele alınmıştır.
S28.Kent
sosyolijisi nezaman ortaya çıkmıştır?
C28.
Sosyolojinin alt dallarından ya da uzmanlık alanlarından biri olan kent
sosyolojisinin ortaya çıkışı, 19. yy.daki Endüstri Devrimi ile birlikte Batı
toplumlarında gözlemlenen nüfus yoğunluğu olgusu ve sorunu ile bağlantılıdır.
S29.
Chicago Okulunun özellikleri nelerdir?
C29.
Chicago Okulu: Kent sosyolojisi içinde önemli yaklaşımlardan biri olan
Chicago Okulu’nun temsilcileri arasında Robert Park, Ernest Burgess ve Louis
Wirth ilk akla gelenlerdir. Bu okulun üzerinde özellikle durduğu iki kavram
bulunmaktadır: kentlilik” ve “ekolojik yaklaşım ya da kent ekolojisi”.
Kentlilik, kent toplumlarının temel özelliklerini ifade eden bir kavram olarak
kabul edilmektedir. Chicago Okulu tarafından geliştirilen bir diğer kavram olan
kent ekolojisi ise kentsel nüfusun mekânsal dağılımını açıklamada kullanılan
bir kavram olarak kabul edilmektedir.
S31. Kentlilik
ile ilgili tartışmalarda ismi en çok geçen kişi kimdir?
C31.
Kentlilik ile ilgili tartışmalarda ismi en çok geçen kişi Louis Wirth’dir.
S33. Kent sosyolojisi
ile ilgili tartışmaların önemli isimlerinden olan David Harvey eleştiriler
görüşü nedir?
C33..
Harvey, “mekânın yeniden yapılandırılması” kavramı ile sanayi kapitalizmi ve
kentlilik arasındaki ilişkiyi ortaya koymaya çalışmaktadır.
S34. Kent sosyolojisi
ile ilgili tart›flmalar›n önemli isimlerinden olan Manuel Castells eleştiriler görüşü nedir
C34.
Manuel Castells: Castells, kültürel yaklaşımlar içinde yer alan Wirth’in
kentlilik ile ilgili değerlendirmelerinin kapitalizmin kültürel yorumu olarak
ele alınması gerektiğini ifade etmektedir (Pickvance, 2006:189-192). Diğer bir
deyişle, kentleşme sürecindeki ekonomi, politika gibi yapısal faktörleri
dikkate almadan yapılan bir analizin gerçekte kapitalist ideolojinin bir
aracısı olduğunu belirtmektedir. Bu noktada kentleşme ile tüketim arasındaki
bağlantıyı ortaya koymaya çalışmaktadır.
S35. Harvey ve
Castells’in kentleri nasıl açıklar?
C35.
Harvey ve Castells’in kentleri insanlar tarafından yaratılmış yapay çevreler
olarak kabul etmektedirler.
S36. Kent Büyümesi Modelleri nelerdir?
C36.
1. Merkezleri Bir Bölgeler Modeli: Sosyolog Ernest Burgress tarafından
geliştirilen bu modelde kentin merkezden çevreye doğru yayılması sürecine vurgu
yapılmaktadır. Birinci bölge, merkezî iş alanını oluşturmaktadır. İkinci bölge
ise dönüşüm içinde olan şehir merkezini kapsamaktadır. Üçüncü bölge, dönüşüm
içinde olan ikinci bölgeden kaçan ama yine de daha pahalı bölgelere gitme
gücüne sahip olmayan işçilerin yaşadıkları alanı ifade etmektedir. Dördüncü
bölge, orta sosyoekonomik seviyede yer alanların tercih ettikleri, pahalı ve
refah düzeyi yüksek olan alanları içermektedir. Beşinci bölge ise sayfiye yeri
olarak kullanılan banliyö ya da uydu kentleri kapsamaktadır.
2.
Sektör Model: Sosyolog
Homer Hoyt tarafından geliştirilen bu model, Burgress’in iç içe geçmiş daireler
şeklindeki kent modelini eleştirmektedir. 3. Çok Çekirdekli Model: Coğrafyacı
Chauncey Harris ve Edward Ullman tarafından geliştirilen bu modelde, kent
içinde birden fazla merkezin olduğu görüşü savunulmaktadır.
4.
Çevre Modeli: Coğrafyacı
Chauncey Harris tarafından geliştirilen bu model, otoyol yapımlarının,
kişilerin ve servislerin kent merkezinden dış bölgelere doğru hareket etmesi
üzerindeki etkilerini incelemektedir.
S37. . Batı ile
ilişkilerin daha yoğun olmaya başladığı,dönem nezamandır?
C37.
Batı ile ilişkilerin daha yoğun olmaya başladığı, sanayileşmenin hız kazandığı
bir dönem olan 1950’li yıllar, Truman Doktrini ve Marshall yardımları gibi
uygulamaları da içermektedir.
S38. . Erman
gecekondu bölgelerinde yaşayan nüfusa dair oluşturulan kurguları kaç dönem
içinde almanın mümkün olduğunu ifade eder?.
C38 ilk olarak, 1950’li ve 1960’lı yıllarda
“köylü gecekondulu”, 1970’li yıllarda “sömürülen gecekondulu” ve 1980’li ve
1990’lı yıllarda da “kent yoksulu gecekondulu”, 1990’lı yıllardan sonra ise
“sakıncalı gecekondulu olarak varoşlu” kavramsallaştırmaları ortaya çıkmıştır.
Tüm bu sınıflamaların özünde “ötekileştirme” süreci yer almaktadır
DAVRANIŞ
BİLİMLERİ ÜNİTE 8
S1. Sapkın Davranış nedir?
C1.
Toplumun büyük bir ço¤unlu¤unca benimsenen normlara karfl› gelme, uyumsuz
davranma sapk›n davran›fl olarak tan›mlanabilir.Trafikte hatalı solama ya da aşırı hız
nedeniyle meydana gelen maddi hasarlı veya ölümlü kazalar, yaralamalar,
cinayetler, yolsuzluklar, hırsızlık, şiddet olayları ve daha birçok benzeri
durum toplum düzenini bozan birer sapkın davranış örneğidir.
S2.
Sapkın davranışın biçimleri nelerdir?
C2. Sapkın davranışın
ödüllendirilenler, cezalandırılanlar ve ödül veya cezasız kabul edilenler
olarak üç biçimde ortaya çıktığı ifade edilebilir.
S3. . Sapkınlık nedir?
C3. Sapkınlık kavramı suç
kavramından daha geniştir, bir başka deyişle her suç bir tür sapkın davranıştır
fakat
her sapkın davranış bir suç
olmayabilir.
S4.
Jhering ve Durkheim’e göre suç nedir?
C4. Jhering, suçu “toplum
halinde yaşama şartlarına yönelmiş her türlü saldırı” olarak tanımlar. Durkheim’e göre ise suç, “kolektif
bilincin kuvvetli ve belirmiş tutumlarını ihlâl eden fiillerdir”.
S5.
. Sutherland’a göre suç unsurları nelerdir?
C5a)Bütün grup veya grup içinde siyasal bakımdan önemli olan küçük
bir alt grup tarafından takdir olunan bir değer,
b) Toplumun diğer
bir parçasını oluşturan küçük grubun, kültürel bakımdan diğer grup ile çatışma
hâlinde bulunması dolayısıyla, söz konusu değeri ya hiç takdir etmemesi veya az
takdir etmesi ve böylece o değeri tehlikeye sürüklemesi, c) Değeri
takdir etmeyenlere karşı usulünce uygulanan cebir yoluna başvurulmasıdır.
S6.
Taft’ın suç görüşü nasıldır?
C6. Topluma zarar veren
hareketler ya örf ve âdetlerce belirlenmiştir ya da grup içinde egemenliği
elinde tutanlar, diğer kişilerin, tavır ve hareketlerini uydurmaları için
modelleri, örnekleri ve bu suretle moral kuralların tümünü tespit ederler.
S7.Suç
nedir?
C7. Suç, evrensel, genel
bir olaydır. Suç bir bakıma, bazı kişilerin davranışları ve tutumları
ile bunların içinde yaşadıkları grupta yerleşmiş davranış örnekleri ile arasında
bir çelişkidir. Suç, törelere, ahlak kurallarına ve hukuki bakımdan da yasalara
aykırı davranış olarak tanımlanabilir.
S8.
. Bir davranışın suç olabilmesi
için ne gerekir?
C8. Bir davranışın suç olabilmesi
için toplum tarafından suç olarak tanımlanması gerekir. Bu da zamandan zamana,
gruptan gruba, kültürden kültüre farklılaşır.
S9. Suç kelimesinin anlamı nedir?
C9. Suç kelimesinin ‹ngilizce karfl›l›¤› olan “crime” kelimesi Latince
kökenlidir ve “yarg›lad›m, karar verdim” anlam›na gelen bir kökten gelmektedir
ve suçlama, suçlu bulma anlamlar›n› ifade eder
S10. Suçun kayna¤›na
iliflkin aç›klamalar›n› bireysel düzeyde yapan kuramc›lar iki kutupta yer
al›r.Bunlar nelerdir?
C10. İlki suçlu davranışa neden
olunmadığı, fakat suçun insanın özgür seçimi olduğudur. Hoşlanmak, eğlenmek,
heyecan, korku duymak, merakını tatmin etmek gibi güdüler iç ödüller grubundadır. Ağrı, stres, gerginlik veya bunalmayı
gidermek, kaybedilen bir beklentiyi karşılamak, sorumluluktan kaçmak veya kaçınmak,
kendini yedekte tutmak veya korumak ise kişisel
ve psikolojik ödüllerdir. Para kazanmak, mal ve hizmet elde etmek,
ekonomik adaletsizliklerini gidermek, ekonomik kayıpları karşılamaksa ekonomik, parasal ve maddi ödüllerdir.
Statü elde etmek, şeref ve prestij kazanmak, iyiliğe karşılık vermek, kabul
edilebilirliği elde etmek, bir yere uymak veya normal olduğunu hissetmek, uzak
durmak, başkalarına küskünlüğünü ifade etmek, grup sadakatini kanıtlamak, geleneksel
rol beklentisini yerine getirmek, bir değişimle rekabet etmek veya ona uymak da
kişilerarası ve sosyal ödüllerdir.
İkinci durum suçlu davranışın
özgür seçimi yerine onun ortaya çıkmasına neden olunduğunu savunan kuramcılara aittir.
Bireyi ihlale yönlendiren veya onun yasa ihlal eden bir davranış sergilemesine
yol açan herhangi bir güdü, rahatlatıcı bir davranış olmak yerine nedensel bir
davranış olabilir. Biyolojik, psikolojik ve sosyolojik suç kuramları genetik
veya kromozom anormallikleri, fiziksel anormallikler, yetersiz sosyalizasyon,
taklit, öğrenme, güçlendirme veya daha genel bir süreç olan sosyal etkileşim
gibi geniş bir yelpazede yer alan çeşitli koşulların sonucu olabilir.
S11. Kriminoloji nedir?
C11. Kriminoloji, ceza
hukukunun dayattığı davranış biçimleriyle ilgilenir. Kriminologlar suçun
ölçülmesi ile ilgili teknikleri, suç oranlarındaki eğilimler ve topluluklar
içerisinde suçun azaltılmasına yönelik politikalarla ilgilenmektedirler.
S12.
Sutherland’a göre kriminoloji nedir?
C12. Sutherland’a göre
kriminoloji, “Suçu sosyal bir olay gibi ele alan bilgilerin bütünüdür”
S13.
Taft’a göre kriminoloji nedir?
C13. Taft’a göre kriminoloji
deyimi, genel ve özel anlamda olmak üzere iki türlü kullanılmaktadır.
S14.
. Bonger ise kriminoloji nedir?
C14. Bonger ise kriminolojiyi şöyle
tanımlar: “Bütün yönleri ile suç olayını inceleyen deneysel bir bilimdir.” Bu
anlamda ele alınınca kriminoloji, Suç Antropolojisi, Suç Sosyolojisi, Suç
Profilaksisi, Suç Psikolojisi, Penoloji, Suç Siyaseti olarak adlandırılan bütün
bilgileri kapsamaktadır. Sykes’a göre çağdaş kriminoloji, ceza hukukunun sosyal
kökenlerini, ceza adalet mekanizmasının işleyişini, suç teşkil eden davranışların
nedenlerini, suçun önlenmesi ve tenkili (bastırılması), kişilerin iyileştirilmesi,
ıslahı ve sosyal çevrenin değiştirilmesi konularını içerir.
S15. Nicefero’ya göre kriminoloji nedir?
C15. Nicefero’ya göre ise
kriminoloji bağımsız bir bilim dalı olup sentetik ve tüme gidici bir kimlik taşımaktadır.
S16.
. Sabatini göre kriminoloji nedir?
C16. Sabatini’nin yaptığı tanım
ise şöyledir: “Kriminoloji deneysel metod ile suçlunun kişiliğini inceleyerek
suç olayının tabii menşeini ve mekanizmasını, sosyolojik ve biyolojik etmenleri
araştıran suçluluğa ait genel bir bilimdir” niteliğindedir.
S17.
Haskell-Yablonosky göre kriminoloji nedir? Kriminolojinin inceleme alanı nedir?
C17. Haskell-Yablonosky, özlü bir
tanımla, “Kriminolojinin, suç ve suçluların bilimsel incelenmesi” olduğunu
ifade eder ve kriminolojinin inceleme alanı olarak da şunları gösterir: a)
Suçun niteliği ve miktarı, b) Suçun ve suçluluğun nedenleri, c) Ceza hukukunun
gelişmesi ve ceza adaletinin yerine getirilmesi, d) Suçun özellikleri, e)
Suçlunun ıslahı, f) Suçluluk biçimleri, g) Suçun sosyal değişime etkileri
S18.
. Göppinger göre , kriminolojiyi nedir?
C18. Göppinger, kriminolojiyi şöyle
yorumlamıştır: Kriminoloji bir deneysel disiplinler arası bir bilimdir.
S19.
. Williams göre , kriminolojiyi nedir?
C19. Williams ise kriminolojinin
alanını dar olarak yorumlayarak, “Kriminolojinin insan davranışlarının suç sayılanları
ile ilgilendiğini, bunların ise ceza hukuku tarafından yasaklanan davranışlar”
olduğunu ifade eder.
S20.
Kaiser göre , kriminolojiyi nedir?
C20. Kaiser, kriminolojinin deneysel
bir bilim olduğunu, suçlulukla ilgili her şeyin konusu oluşturduğunu, bütün
sosyal olumsuz sapıcı davranışların, suçun ve suçlunun kontrolünün,
viktimolojinin ve suçun önlenmesinin kriminolojinin konusu olduğunu işaret etmiştir.
S21.
. Kriminolojinin Türkiye’deki kurucusu olan Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer
kriminolojiyi nasıl açıklar?
C21,İnsanın sapıcı davranış ve
eylemleri arasında suçu doğuran, yapan ve kontrol etme amacını güden süreçleri
açıklayan ve suçun sebep ve faktörlerini belirlemek amacıyla insana ve suç işleyen
insana ilişkin bilgilerin bütününün sentezini oluşturan bir bilgi dalı”
(Dönmezer, 1984: 16) olarak tanımlamıştır. Dönmezer (1984:
9), kriminolojiyi genifl anlamda ele al›rken kriminolojinin amac›n› kanun
sürecine, suçu önlemeye ve suçlular hakk›nda gerekli tedbirleri almaya iliflkin
genel ve de¤iflik ilkelerin ve di¤er tipteki bilgilerin bütünü olarak ifade
eder
S22. Constant’a göre genifl anlamda kriminoloji iki büyük gruba
ayr›l›r. Befl alt dal› kapsayan ve genellikle teorik kriminoloji
olarak an›lan birinci gruptaki alt
dallar nelerdir?
C22. a) Suç Antropolojisi: Bu dal suçluyu, organik yapısı
bakımından inceler ve verasete ilişkin biyolojik, anatomik ve fizyolojik
etmenleri söz konusu eder.
b)
Suç Psikolojisi: Suçun oluşmasına neden olan ya da gelişmesini
sonuçlayan ruhi olayları, mekanizmaları inceler: yaş, cinsiyet, karakter, bünye
gibi.
c)
Suç Sosyolojisi: Suçu bir sosyal olay olarak ele alır;
sosyal kimlik taşıyan ve suça sebep olan etmenleri araştırır; sosyal ortam,
alkolün etkileri, sinema, din gibi.
d)
Suç Psikiyatrisi: Anormal ve akıl hastası suçluları
inceler; akıl hastalıkları ile suç arasındaki ilişkileri belirler.
e)
Penoloji:
Cezaların
ve güvenlik tedbirlerinin menşe ve gelişmelerini açıklar bunların ne derece
etkili olduklarını araştırır. İkinci grubu ise Uygulayıcı Kriminoloji oluşturmaktadır:
S23. Constant’a
göre genifl anlamda kriminoloji iki
büyük gruba ayr›l›r. Befl alt dal› kapsayan ve genellikle teorik kriminoloji
olarak an›lan ikinci gruptaki alt dallar nelerdir?
C23.a) Suç Siyaseti: Suçları
önlemek için devletin yerine getirmesi gereken faaliyetlerden söz eder. Bu
itibarla suç siyaseti suça karşı savaşmak için devletin faaliyete koyduğu bütün
araçlardan oluşur. Bu bakımdan din, ahlak da birer araç sayılabilirler.b)Suç Profilaksisi: Toplumun,
suçluluğunun sosyal ekonomik etmenlerini önlemek ya da azaltmak veya yok etmek
için başvurduğu bütün araçları inceleyen bilgi dalıdır. Bu bilimin tıbbi ve
sosyal yönleri vardır.
c)Kriminalistik
ya da bilimsel polis: Suçluların ortaya çıkarılmasını sağlamak
için başvurulan fennî araçları inceler. Daktiloskopi, Antropometri, Balistik
gibi dalları vardır.
S24.
. Sheldon’a göre üç ana insan
tipinden bahsedilebilir.Bunlar nelerdir?
C24: ince, uzun yapılı
ve entellektüel nitelikliler (ektomorftipler) kısa boylu, şişman, iri kemikli,
neşeli, dışa dönük, piknik tipler (endomorf tipler) ve son olarak kaslı,
sportif yapıda olanlar (mezomorftipler).
S25.
Hooton da göre suç ve suçlu tipleri nasıldır?
C25.. Ona göre hırsızların kısa
kafası, sarı saçları ve çıkık çeneleri vardır. Yağmacıların uzun dalgalı saçları,
uzun kafaları, kısa kulakları, geniş yüzleri bulunmaktadır. Cinsel suç failleri
ise ya aşırı derecede ufak tefek, kambur ya da çok dolgun kişilerdir.
S26.
. Krestschmer göre suç ve suçlu tipleri
nasıldır?
C26. Krestschmer ise, atletik
tiplerin cebir ve şiddet suçlarına; astenik tiplerin ufak hırsızlık ve hilekârlıklara;
piknik tiplerin ise genel olarak hileli suçlara eğilimli oldukları nı belirtmiştir.
S27.
Henry E. Kelly göre suç ve suçlu tipleri
nasıldır
C27. Henry E. Kelly vücuttaki
kimyasal dengesizliklerin suça neden olabileceğini ve kandaki şeker oranının yüksekliği
durumu ve vitamin eksikliklerinin suça yol açabileceğini ileri sürmüştür
S28.
. İlk kriminolojik araştırmalar nerede yapıldı?
C28. İlk kriminolojik araştırmalar
genellikle hapishaneler ve akıl hastaneleri gibi kurumlarda yürütülmüştür.
S29. Psikolojik kuramlar sapkınlığı
nasıl açıklamışlardır?
C29. Psikolojik kuramlar sapkınlığın açıklamasını toplumda değil,
bireyde aramışlardır.
S30.
. Biyolojik ve psikolojik
kuramlarda nasıl açıklamışlardır?
C30. Biyolojik ve
psikolojik kuramlarda sapkınlığın toplumdan değil, bireyde “yanlış” olan bir şeylerden
kaynaklandığı varsayılmaktadırlar. Bu yaklaşımlarda suçun, bireyin kontrolü dışında
ya bedeninde ya da zihinde yerleşik olan etkenlerce çıkarıldığı görüşü
hâkimdir. Eğer bilimsel kriminoloji suçun nedenlerini tam olarak
saptayabilseydi bu nedenleri gidermek kolay olabilirdi. Bu açıdan suçu açıklayan
biyolojik ve psikolojik kuramlar pozitivisttir.
S31. Suç ve sapmaya
iliflkin sosyolojik kuramlar›n farkl› ve bazen birbirini tamamlayan ortak yönleri nelerdir?
C31. a) Suç bütün toplumlarda
görülür ve toplumsal açıdan yararlı olabilen fonksiyonları vardır. Bu
fonksiyonlar çözümlendiğinde suç daha iyi anlaşılabilecektir. b) Suç çatışmaya
bağlıdır. Sosyal tabakalar, çıkarlar ve özellikle ekonomik çıkarlarla ilişkilidir.
c) Toplumun içindeki gerilim, zorlanma ve stresle ilgilidir. d) Modern kent yaşamıyla
güçlü biçimde ilişkilidir. e) Suç günlük yaşam durumlarından öğrenilir. f) Grup
değerlerine ve yasalarına uyma ilkesine bağlılığın azlığından kaynaklanır
S32. Fonksiyonalist kuramın özellikleri nelerdir?
C32. Sadece bireysel güdülerin değil
toplumsal yapının sapmayı üretmesine odaklanır. kültüre ve sosyal yapıya olan
güçlü vurgusuyla oldukça sosyolojik niteliktedir.Suç ve sapkınlık, yapısal gerilimlerden
ve toplumdaki bir ahlaki düzenleme yokluğundan kaynaklı görülmektedir. Suçu açıklayan
fonksiyonalist kuramlar çerçevesinde ilk olarak Durkheim ve Merton’un yaklaşımları,
daha sonra da alt kültür yaklaşımı ele alınacaktır.
S33. ) Durkheim’ın Fonksiyonalist kuramı nasıl açıklar?
C33. a) Durkheim’ın kuramı:
Suçluluğun tam tersine tüm toplumlarda, her türde görünüşte olacağını
belirterek itiraz etmiştir. Suçluluğun bulunmadığı hiçbir toplum yoktur. Suçluluk
normaldir. Eğer suçluluğun kapsamı belirli bir sınırı aşarsa, bu hastalıklıdır .Suçun
olmadığı bir toplum tam olarak ve hiçbir yerde mümkün olamaz. Anomi kavram›, ilk kez modern toplumlarda geleneksel normlar ve
standartlar›n yerlerine yenisi konmadan afl›nd›¤›n› ileri süren Emile Durkheim tarafından ortaya atılmıştır.
Anomi, toplum yaşamının belirli bir alandaki davranışlarını düzenleyen hiçbir
açık ölçünün bulunmadığı durumlarda ortaya çıkar.
Durkheim’a
göre sapkınlık, toplumda birtakım fonksiyonları yerine getirir. İlk olarak sapkınlık,
kültürel norm ve değerlerin belirginleşmesini sağlar. ikinci olarak sapkınlık,
toplumdaki “iyi” ve “kötü” davranışlar arasındaki sınırı korumayı destekler, yani
sınırları netleştirir. Diğer taraftan sapkınlık, toplumda dayanışmanın artması
nı sağlar. Son olarak da sapkınlık, toplumda yeni düşünceler ve meydan okumalar
yaratarak yenilikçi bir güç hâline gelir; bu bakımdan değişiklik yaratır
S36.
Merton’un yap›sal gerilim kuram› nasıl açıklar?
C36. Sapkın davranışları
toplumsal sistemin dengesinin bozulması sonucu ortaya çıkan bir olay olarak
görmektedir. Merton’a göre anomi, toplumca belirlenen amaçlarla, bu amaçları
gerçekleştirecek yollar arasında bir uyumsuzluk sonucu oluşmaktadır. Merton’a
göre anominin sonucunda oluşan sapkın davranışlar, toplumun istediği meşru
yollarla ulaşılabilecek, başarı amaçlarına götürecek kültür araçları ile sözü
geçen amaçlar arasındaki çatışmadan doğar.
S37.
Merton, toplumsal bakımdan öne çıkarılan değerler ile bunlara erişmek için
kullanılacak araçların sınırlı olması arasındaki gerilimlere gösterilen beş
olası tepkiyi belirlemektedir bunlar nelerdir?
C37. 1. Uyum
gösterenler (conformity), başarıya ulaşsın ya da ulaşmasınlar, hem genel
olarak benimsenmiş değerleri hem de bunları gerçekleştirmek için kullanılacak geleneksel
araçları kabul ederler. Nüfusun büyük bir çoğunluğu
bu kategoriye girmektedir. 2. Yenilikçiler
(innovation), toplum tarafından onaylanan değerleri kabul etmekle beraber
bunları izlemek için yasadışı ya da meşru olmayan araçları kullanırlar. Yasadışı
faaliyetler yoluyla servet edinen suçlular bu kategoriye girmektedir. 3. Şekilciler
(ritualism) ise, bu ölçülerin gerisindeki değerlere ilişkin bakışlarını
yitirdikleri hâlde, toplumsal olarak kabul edilen ölçülere uyum gösterirler. Bu
kurallar görünürde daha genel bir hedef yokken, sırf bunlara uyulmuş olmak için
takıntılı bir biçimde izlenir. Şekilciler, kendilerini, pek az ödül sunarken
hiçbir kariyer olanağı sağlamasa bile, sıkıcı işlere adarlar. 4. Geri
çekilenler (retreatism), rekabetçi bakış açısını tümden yitirmişlerdir; bu
yüzden hem baskın değerleri hem de bunlara erişmek için kullanılacak onaylanmış
araçları yadsırlar. 5. Son grup baş kaldıranlar (rebellion) ise,
hem var olan değerleri hem de araçları yadsırlar ancak toplumsal düzeni yeniden
kurmak ve bu değerlere araçları n yerine yenilerini koymak isterler.
S38.
Tierney, kurama yöneltilen eleştirileri nelerdir?
C38. 1. Kuramın, resmi
istatistiklere çok güvenmesi, 2. Suç olgusunu büyük ölçüde alt-sınıfa özgü bir
fenomen olarak ele alması, 3. Geliştirilmiş olan bireysel adaptasyon
modellerinin, gerçek yaşamda sınıflandırmanın güçlüğü,
4. Sapmanın doğasının, sosyal yapıya
dayandırılmış olmasına rağmen, sapkın bireyin tepkilerinin bireysel terimlerle
kavramsallaştırılması (bu durum da kolektif tepkilerin önemini ihmal etme
riskini doğurmaktadır), 5. Bireylerin, adaptasyon türleri arasından birini diğerine
tercih etme nedenine ilişkin hususu açık bir biçimde ortaya koyamaması, 6.
Yarar amacı gütmeyen (non-utilitarian) sapmayı açıklamada yetersiz olması, 7.
Değişik sapkın motivasyonları ile sapkın davranış tipleri arasında uyumu kurmakta
bazı yetersizlikler içermesi, 8. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ile ilintili
olan geri çekilme (retreatism) tutumunun nasıl ve neden anomiden kaynaklandığını
ikna edici bir biçimde ortaya koyamaması, 9. Suçluluğun açıklanmasında kültürel
değerlerin çokluğunu (plurality of culture values) ihmal etmesi, 10. Sapkın
davranış üzerinde etkili olan sosyal kontrol faktörlerini ihmal etmesi, 11.
Araçların amaçları aştığı durumları tanımlayamaması ve 12. Kuramın, başarılı
kültürel amaçlardaki başarı eksikliği öncesi meydana gelen sapkın davranışlarının
ortaya çıkma durumunu ihmal etmesidir
S39. Alt kültür kuramlarının önde gelen
temsilcileri kimlerdir?
C39. Cohen, Cloward ve
Ohlin, Miller ve Wolfgang gibi isimler yer alır.
S40.
Albert Cohen suçun ana nedeni nedir?
C40. Amerikan toplumundaki çelişkileri
görmüştür.
S41.
. Cohen’ın geliştirdiği kuramı nasıl açıklar?
C 41 a) Alt sınıfa mensup olan gençler, okulda
görece daha çok başarısız olma eğilimini gösterirler,
b) Alt sınıfa mensup bireylerin
düşük okul performansları, suçlulukla ilintili bir faktördür, c) Çocukların düşük
okul performansları çoğunlukla, okul sistemi içerisinde yer alan egemen orta sınıfın
değerleri ile alt-sınıf sınıf gençliğinin değerleri arasındaki yaşanan çatışma
ile ilişkilidir ve d) Alt-sınıf erkek suçluluğu büyük ölçüde, bir çete bağlamında,
kısmen pozitif bir benlik geliştirme aracı ve anti-sosyal değerleri besleyen
bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır
S42. Cohen’ın geliştirdiği kurama göre alt
kültürler nelerdir?
C42. i) Suç alt kültürleri: Parasal ödül üreten
suçlar, yetişkin suçlularca gençlere suç rol modelliği bağlamında eğitim ortamının
sağlandığı alt kültürler. ii) Çatışma
alt kültürleri: Gençlerin yasa dışı fırsat yapılarına geçme konusunda sınırlı
olanaklara sahip oldukları, dayanışma ve birliğin olmadığı alanlarda etkinleşirler.
Bu durumdaki tepki daha çok çete şiddeti biçiminde olur. iii)Geri çekilmeci alt kültürler: Yasal ya
da yasa dışı yollara ilişkin başarı hedeflerine ulaşamayan gençler daha çok
yasa dışı madde kullanımı etrafında geri çekilmeci yapılanmalar organize ederler.
S43. Etkileflimci Kuramları nedir?
C43. a) Etiketleme
(yaftalama) kuramı: Bu kuramın entelektüel kökleri I. Dünya Savaşı sonlarına
C. H. Cooley, W. Thomas ve G. H. Mead’in çalışmalarına dayanır. Bu kuramcılar
sosyal etkileşimciler olarak adlandırılırlar
S44.
. Becker’e göre “sapkın davranış nedir?
C44. Becker’e göre “sapkın davranış,
insanları n etiketledikleri davranıştır”.
S45.
Sapma olarak etiketlenmenin etkileri nelerdir?
C45. • Bireyin toplumca sapma
davranışında bulunan olarak etiketlenmesi, • Bunun daha fazla sapmaya
özendirilmesi, • Sapmanın resmî tedavisinin benzer etkisi- eski bir hükümlünün
iş bulamayıp yeniden sapmaya yönelmesi, • Organize bir sapma grubuna girişle
sapma kariyerinin tamamlanması, • Grupta sapma alt grubunun gelişmesi
S46. Etiketleme kuramı nedir?
C46. Etiketleme kuramı 1970’lerin
ortalarında suçlu kariyerinin etkileşimci açıklaması olarak üne kavuşmuştur
(Adler ve diğerleri, 1991: 179). Etiketleme yaklaşımı 1930’larda Frank
Tannenbaum tarafından tanımlanmıştır. Tannenbaum, etiketleme sürecinin kişi açısından
sonuçları ile ilgilenmiştir.
S47. ) Chicago yaklaşımı nedir?
C47. Chicago yaklaşımı: Chicago ekolü
genel sosyolojide kent sosyolojisi araştırmalarıyla ve suç biliminde etkili
olan ve çevresel yaklaşımla tanınmış sembolik etkileşimci bir yaklaşımdır.
S48.
Sutherland’in ay›r›c› birleflimler kuram› nedir?
C48. Sutherland’ın ayırıcı
birleşimler kuramına göre sapkınlık, yaşam biçimi olduğu toplumsal bir çevrede
diğer sapkınlarla etkileşim içinde ortaya çıkmaktadır.
S49.
Akers’in sosyal öğrenme kuramı nedir?
C49.: Akers, Sutherland’in
kuramındaki ayırıcı birleşimler sürecini daha geniş bir şekilde ele alarak onu
ayırıcı güçlendirmeyle bütünleştirir.
S50. . Yeni kriminoloji nedir?
C50. Yeni kriminoloji Marksist,
sosyalist, yeni Marksçı ve radikal kriminoloji isimleriyle de anılır ve bu
kuramdan başka bu kadar çok isimle anılan bir başka kriminoloji kuramı yoktur.
S51. Sol Gerçekçilik nedir?
C51. Sol Gerçekçilik kendinden
önce gelen kriminolojik bakış açılarının çoğuna göre daha pragmatik ve politika
yönelimli bir yaklaşım temsil etmektedir.
S52. Kontrol Kuramlar› nelerdir?
C52. a) Nye’nin kontrol kuramı: Nye,
çocuk suçluluğunun öğrenme süreci sonucu ortaya çıktığını ifade etmekle
birlikte, bunun kontrol eksikliğinden de kaynaklanabileceğini ileri sürer.
b) Travis Hirschi’nin sosyal kontrol kuramı: Hirschi, çocuk
suçluluğunun sosyal kontrol kuramını geliştirerek, bu kuramı formüle ederken
Durkheim’in ifadelerine dönmüştür.
c) Sağ gerçekçilik: 1970’lerin
sonunda Britanya’da M. Thatcher’ın, A.B.D.’de ise R. Reagan’ın iktidara
gelmesi, her iki ülkede de suça ilişkin olarak sağ gerçeklik diye adlandırılan
güçlü “yasa ve düzen” yaklaşımlarına yol açmıştır.
d) Kırık camlar kuramı: Kontrol kuramları
arasında yer alan bir başka kuram da kırık camlar kuramıdır. Amerikalı sosyal
psikolog Philip G. Zimbardo, 1969 yılında Kırık Camlar Kuramı’nı denemek amacıyla
birkaç deney yapmıştır.
S53.
Kontrol kuramları ile ilgili ilk çalışma nezaman yapılmıştır?
C53. Kontrol kuramları bazı
kaynaklarda “sosyal bağlantı” kuramları olarak gruplandırılır. Bu kuramlarla ilgili
ilk çalışma 1958’de Nye’nin çalışmasıdır.
S54. Ellis ve Walsh
suçlar› kaça ayırır?
C54. 1. Şiddet suçları: Bir
başka kişinin bedenine zarar veren veya zarar verme tehdidinde olan suçlardır.
2. Mala yönelik
suçlar: Bir
kişiyi malından mahrum etmektir. 3. Uyuşturucu suçları: Bu suçlar bağımlılık
yapan maddelere sahip olmayı ve onların satışını yapmayı içerir. 4. Cinsel
suçlar: Cinsel suçlar seks güdüsüyle işlenen çocuklara yönelik cinsellik,
ensest, teşhircilik, küçük yaştakilerin ırza tecavüz, hayvanlarla cinsel ilişkiye
girmek, röntgencilik gibi geniş bir yelpazede yer alan davranışları içerir. 5.
Çocuk suçluluğu (delinquency): Çocuk suçluluğu kriminolojide önemli bir
kavramdır. Birçok ülkede çocuk ve gençlik mahkemeleri ceza adaleti sistemi
içinde yer almaktadır. 6. Diğer tüm suçlar: Bu kısım yasadışı kumar,
fahişelik, sarhoşluk, başıboş gezme gibi mağduru olmayan suçları içerir.
S55.
Profesyonel suç kavramı nedir?
C55. Profesyonel suç kavramı
yasal olmayan faaliyetlerin bir meslek hâline gelmesini ifade etmektedir.
S56. Organize suç nedir?
C56. Organize suç, gelenekselliğin
birçok özelliğini taşıyan, ancak yasadışı nitelikteki etkinlik biçimlerine
göndermede bulunur. Organize suçların en belirleyici özellikleri gizlilik, şiddet,
yolsuzluk, süreklilik ve hızlı değişime ayak uydurabilmektir.
S58.
. Beyaz yakalı suç nedir?
C58. Beyaz yakalı suçlar
terimi ilk kez Edwin Sutherland tarafından kullanılmıştır. Bu kapsamda vergi
kaçırma, yasadışı satışlar, menkul ve gayrimenkul sahtekârlıkları, zimmete para
geçirme, tehlikeli ürünlerin üretim ve satışı ve yasadışı olarak çevreyi
kirletmenin yanında doğrudan hırsızlık gibi pek çok türden suç bulunmaktadır.
S59. Siber Suç nedir?
C59. Genel adı “bilişim suçu”
olarak tanımlanacak suç için, “bilgisayar suçu”, “bilişim ihlali”, “bilişim
suçluluğu”, “bilgisayar vasıta kullanılarak işlenen suç”, “bilgisayarın kötü
niyetli kullanımı” gibi değişik belirlemeler yapılmaktadır.
S60.
Dönmezer bilişim suçları nasıl açıklar?
C60. Dönmezer bilişim suçlarını;
“bilgisayarın kötüye kullanılması, bilgileri otomatik işleme tabi tutulmuş ve
verilerin nakline ilişkin kanuna ve meslek ahlakına aykırı davranışlardır” şeklinde
tanımlamaktadır.
S61. P. N. Grabosky ve Russel
Smith göre teknolojiye dayanan dokuz tür
suç sıralamaktadırlar. Bunlar nelerdir?
C61. 1. Telekomünikasyon
sistemlerine yasadışı biçimde girilmesi, 2. Bilgisayara dayalı sistemleri
kırmak, bilgisayar virüsleriyle ciddi güvenlik sorunları oluşturulması, 3. Telekomünikasyon
hizmetleri üzerinden hırsızlık ve yasadışı işlerin yürütülmesi, 4. Yazılım,
film ve CD gibi malzemelerin kopyalanmasıyla telif haklarının çiğnenmesi, 5.
Siber uzayda pornografi ve şiddet içerikli yayınlar yapılması, 6. Tele
pazarlama sahtekârlıkları yapılması, 7. Elektronik fon transferleri
suçları, 8. Elektronik kara para aklama, 9. Geliştirilmiş şifre
çözme sistemleri ve yüksek hızlı veri transferleri ile yasa uygulayıcı
kuruluşların suç etkinlikleri hakkındaki bilgilere ulaşılmasıdır
S62.
Bili Landreth bilişim suçluları nasıl açıklar?
C62. iyi bir “cracker” olan Bili
Landreth bilişim suçlularını bir çatı altında kategorize ederek inceleyen ilk
teorisyenlerden birisidir. Landreth (1985) kendi edindiği bilgi ve tecrübelere
göre bilişim suçlularını beş kategoriye ayırarak incelemiştir: • ilk grupta
“çaylak” olarak tanımladığı bilişim suçluları, bilgisayar konusunda fazla bilgi
ve becerisi olmadığı için genellikle daha az zarara yol açan suçları işleyen
kişilerden oluşmaktadır. • ikinci grupta elektronik sapık olarak nitelendirilen
“öğrenciler” yer almaktadır. • Üçüncü grupta sistemlere izinsiz girmek için
çeşitli saldırılar planlayan ve bu maksatla kendisini güdüleyen “turistler”
bulunmaktadır. • Son grup ise “hırsızlardan” oluşmaktadır
1.
Uyuşturucu madde bağımlılığının boşanmalar üzerindeki etkilerinin incelendiği
bir araştırmada “bağımsız değişken” aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Boşanmanın uyuşturucu kullanımına etkisi
B) Boşanma
oranları
C)
Bağımlılık şiddeti
D)
Uyuşturucunun etkisi
E) Durumsal
farklılıklar
2.
İnsanların grup içi davranışlarına ilişkin bilimsel çalışmalar yapan ve
bireylerin davranışlarını etkileyen toplumsal güçleri inceleyen bilim dalı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tarih
B) P***oloji
C) Sosyoloji
D) Sosyal –
P***oloji
E)
Antropoloji
3.
Sosyolojide sosyal Darvinizm görüşünü öne sürerek, toplumun belirlenmiş
kanunlar çerçevesinde işlediğini savunan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Herbert
Spencer
B) Stuart
Mill
C) Max Weber
D) John
Dewey
E) John
Locke
4. Bir toplumda
yer alan bireylerin birbirini etkile-melerini, karşılıklı ilişkilerini nasıl
gerçekleş-tirdiğini inceleyen sosyolojik yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çatışma
B)
Fonksiyonalist
C) Sosyal
alışveriş
D)
Etkileşimcilik
E) Feminist
5. “Mekanize
olmuş üretime bağlılık, hayvan gücünün yerini makinelerin alması, içten
patlamalı motorlar, yatırım ve girişim serbestliği, gelişmiş bir eğitim
sistemi, azalan sosyal eşitsizlikler.”
Yukarıda
sayılan özellikler aşağıdaki toplum çeşitlerinden hangisine örnek oluşturur?
A) Tarım
toplumu
B) Çobanlık
toplumu
C) Avcı ve
toplayıcı toplum
D) Tarım
öncesi toplum
E)
Endüstriyel toplum
6.
Aşağıdakilerden hangisi toplumsal kurumların temel özelliklerinden biri
değildir?
A) Her
toplumsal kurum, kendi içinde benzer eko-nomik ve eğitim düzeyine sahip
bireylerden oluşur
B) Her
toplumsal kurum, değişmeye karşı direnç-lidir
C) Her
toplumsal kurum, diğer kurumlarla yoğun bir ilişki içindedir ve birbirine
bağlıdır
D) Toplumsal
kurumlar zamanla birbirine bağlı olarak değişebilir
E) Toplumsal
kurumlar bir toplumdaki temel sorunların merkezini oluştururlar
7.
Aşağıdakilerden hangisi kültürün temel özelliklerinden biri değildir?
A) Kültürün
toplumsal bir ürün olması
B) Dil
sayesinde aktarılması
C) Kültürün
genetik olarak ana babadan geçmesi
D)
Öğrenilerek kazanılması
E) Her
toplumun kendine özgü olması
8. “Dünya
hakkındaki görüşlerimizi etkileyen şey, öğrenmiş olduğumuz dile bağlıdır.” Bu
hipotez hangi kuramcılar tarafından ileri sürülmüştür?
A) Weber –
Engels
B) Sapir –
Whorf
C) Durkheim
– Marx
D) Merton –
Parsons
E) Spencer –
Comte
9. Bireyin
tecrübelerini ve onu başkalarından ayıran farklılıklarını içeren kavram
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benlik B) Kişilik C) Karakter D) Huy E) Hobi
10. Aşağıdakilerden
hangisi toplumsal gruba bir örnektir?
A) Durakta
bekleyen insanlar
B) Sinema
izleyicileri
C) Dernek
üyeleri
D) Otobüs
yolcuları
E) Konferans
dinleyicileri
11. Bizlik
duygusunun olduğu ve bizi diğer grup-lardan ayıran belirgin özelliklere sahip
olan gruplara ne ad verilir?
A) Birincil
grup
B) İkincil
grup
C) İç grup
D) Dış grup
E) Referans
grup
12. Bireyin
içinde bulunduğu toplumun kültürünü öğrenmesi sürecine ne ad verilir?
A) Kişilik
süreci
B)
Toplumsallaşma
C) Beceri
kazanma
D) Grup bilinci
süreci
E) Norm
süreci
13. Bir
kadının aynı anda birkaç erkekle evli olmasına ne ad verilir?
A) Egzogami
B) Endogami
C) Poliandri
D) Monogami
E) Poligini
14.
Aşağıdakilerden hangisi Ogburn’a göre geleneksel geniş ailenin görevlerinden
biri değildir?
A) Biyolojik
görev
B) Ekonomik
görev
C)
P***olojik görev
D) Kültürel
görev
E) Eğitim
görevi
15. Toplum
içinde arzulanan ve nadir olarak bulunan ödüllere, imtiyazlara ulaşma çabasına
sosyoloji biliminde ne ad verilir?
A) Toplumsal
tabakalaşma
B) Sosyal eşitsizlik
C) Toplumsal
değişme
D) Toplumsal
hareketlilik
E) Toplumsal
adaletsizlik
16.
Tabakalaşmanın toplumsal bir zorunluluk olduğunu öne süren kuram
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çatışma
B) Post –
yapısalcı
C)
Fonksiyonalist
D) Evrimci
E)
Organizmacı
17.
Aşağıdakilerden hangisi yığın değildir?
A) Tiyatro
seyircileri
B) Karşıdan
karşıya geçen yayalar
C) Kırmızı
ışıkta bekleyen insanlar
D) Baygınlık
geçiren insanlar
E) Çeteler
18.
Aşağıdakilerden hangisi dyad gruplarının özelliği değildir?
A) İki kişiden
oluşur
B) En küçük
gruptur
C) Etkileşim
yoktur
D)
Üyelerinden biri ayrılırsa grup dağılır
E) Üyeler
diğer üyeyi dikkate almak zorundadır
19. Acil
karar verilmesi gereken durumlarda en etkili olan lider tipi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Demokratik
lider
B) Araçsal
lider
C)
Açıklayıcı lider
D) Diktatör
lider
E) Otoriter
lider
20.
Aşağıdakilerden hangisi boşanmanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinden
birisi değil-dir?
A) Okula
uyum sağlayamama
B) Erken
yaşta evlilik yapma isteği
C) Depresyon
D)
Arkadaşlık kurmada zorluk çekme
E) Alaycı,
ölüm ve hastalık gibi düşünceler oluşması
21.
Aşağıdakilerden hangisi toplumdaki tabakalaşmanın temelini dine
dayandırmaktadır?
A) Sınıf
Sistemi
B) Statü
Sistemi
C) Kast
Sistemi
D) Zümre
Sistemi
E) Açık
Sistem
22. Marksist
kurama göre bir toplumdaki haksızlık ve eşitsizliğin temel nedeni
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Burjuvazi
ve proleterya çelişkisi
B) Özel
mülkiyet
C)
Fakirleşme süreci
D)
Otoritenin adil olmayan dağılımı
E) İnsanlara
verilen farklı ödüller
23.
Aşağıdakilerden hangisi birincil ilişkilere dayalı bir toplumsal grup
oluşturur?
A) Aile
bireyleri
B) Parti
taraftarları
C) Dernek
üyeleri
D) Şirket
çalışanları
E) Otobüs
yolcuları
24.
Aşağıdaki sosyologlardan hangisi toplumları, toplumsal statik ve toplumsal
dinamik olarak incelemiştir?
A) Emile
Durkheim
B) Max Weber
C) Karl Marx
D) Herbert
Spencer
E) Auguste
Comte
25.
Aşağıdakilerden hangisi maddi kültür ögelerinden birine örnektir?
A) Değerler
B) Ahlak
kuralları
C) Araç
gereçler
D) İnançlar
E) Gelenekler
26.
Aşağıdakilerden hangisi toplumsal yapıyı oluş-turan parçalardan biri değildir?
A) Kültür
B) Statü
C) Rol
D) Grup
E) Norm
27.
Aşağıdakilerden hangisi bilimsel araştırma ilkelerinden birisi değildir?
A) Somutluk
B) Nesnellik
C) Açıklık
D) Basitlik
E)
Sınırlılık
28. Emile
Durkheim’a göre toplumsal gerçeğin temelini aşağıdakilerden hangisi oluşturur?
A) Toplumsal
etkileşim
B) Toplumsal
bilinç
C) Tarihi
analiz
D) Toplumsal
kurum
E) İdeal tip
analizi
29. Yetişkin
toplumsallaşmasında aile yaşamını etkileyen en önemli olay aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Meslek
değiştirme
B) Eşin
ölümü
C) İflas
etmek
D)
Çocukların evlenmesi
E)
Politikaya girmek
30. Bir
kişinin arkadaşlar arasındaki bir sohbette yaptığı espiriye arkadaşlarının
gülmesi ve bunun sonucunda da bu kişinin katıldığı her sohbette espiri yapmaya
çalışması aşağıdaki kavramlardan hangisine örnektir?
A) Taklit
B) Özdeşim
kurma
C) Benlik
D) Rol alma
E) Ayna
benlik
1. D -
2. C -
3. A -
4. D -
5. E -
6. A -
7. C -
8. B -
9. A -
10. C -
11. C -
12. B -
13. C -
14. D -
15. A -
16. C -
17. E -
18. C -
19. E -
20. B -
21. C -
22. B -
23. A -
24. E -
25. C -
26. E -
27. A -
28. B -
29. B -
30. E
2. C -
3. A -
4. D -
5. E -
6. A -
7. C -
8. B -
9. A -
10. C -
11. C -
12. B -
13. C -
14. D -
15. A -
16. C -
17. E -
18. C -
19. E -
20. B -
21. C -
22. B -
23. A -
24. E -
25. C -
26. E -
27. A -
28. B -
29. B -
30. E
——
babyliss nano titanium flat iron - TITanium-Arts
YanıtlaSilOur titanium iv chloride МКахарцы apple watch 6 titanium казескан deccasino ишеъемъши вы вылоны с Басали micro hair trimmer пеловохарцы почна. Вачесниейстали пробоильныейстали titanium mens wedding band пробо