9 Şubat 2014 Pazar

DAVRANIŞ BİLİMLERİ 1 DERS NOTLARI




DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜNİTE 5

S 1. Küreselleşme nedir?
C 1. Kısaca dünyadaki işletme ve insanların birbirlerine bağlanmasını ifade eden bir kavramdır.

S 2. i. Globalism/ Küresellik nedir?
C 2. Neo-liberalizm temelli bir kavramlaştırmayla kültür, siyaset, sivil toplumun tümünün ekonomik yapı tarafından belirlendiği savunulur. Diğer bir ifade ile ekonomiye indirgenmiş tek bir yapının, Pazar hâkimiyeti altında işlemesini anlatır.

S 3. Globalite/ Küresel nedir?
C 3. “Dünya Toplumu” anlayışına işaret eder. Ülkelerin çok boyutlu ilişkiler içinde bağımlılıklarını gösterir.

S 4. Globalleşme/ Küreselleşme nedir?
C 4.Globalleşme ise bir süreçtir. Uluslarüstü aktörler tarafından belirlenen bir sistemi ifade eder. Bu süreçte ekonomi, kültür, siyaset ve sivil toplum birbirine indirgenmeksizin yan yana görülürler.

S 5. Küreyellik (glokalleşme) nedir?
C 5. Anılan kavramlardan sonra ortaya çıkan bir yeni kavram daha vardır. Buna küresel ve yerel (local) kelimelerinden üretildiği için “küreyellik/ glokalleşme” (glocalization) veya “kültürel globalleşme” denilmektedir. Bu aslında belirli bir kültüre özgü olanın yaygınlaşmasıdır.

S 6. Appadural  ve Sarıbaya göre glokalleşme yaratan kültürel mekânlar nelerdir?
C 6. i. Etno-mekân: Göçmen ve mülteciler, mevsimlik işçiler ve turistlerin yaşadıkları mekânlar. Bunlar içinde yaşadığımız dünyayı değiştiren insanların yaşadığı mekânlar olarak önem kazanır. ii. Tekno-mekân: Tüm mevcut teknolojilerin, ileri olanlar da dâhil olmak üzere, tüm sınırları aşarak oluşturdukları mekânlardır.  iii. Finans-mekân: Uluslararası para hareketlerinin gerçekleştiği borsa türü mekânlardır. iv. Medya-mekân: Televizyon ve radyo olmak başta olmak üzere tüm bilgilerin elektronik olarak üretildiği ve yayıldığı mekânlardır. v. Zihinsel -mekân: Aydınlanmadan bu yana üretilen düşünce ve ideolojilerin, örneğin eşitlik, adalet, özgürlük ve demokrasi gibi fikirlerin yayıldığı mekânlar

S 7  Giddense göre küreselleşme nedir?
C 7.. Zaman ve mekânın birlikte önem taşıdığı ise ilk önceleri Giddens   “Yapılaşma Kuramı”nda ortaya konmuştur. Giddens küreselleşmeye diyalektik olarak bakmıştır. Ona göre, “küreselleşme varlık ile yokluğun kesişmesi, toplumsal olaylarla toplumsal ilişkilerin belli mesafede yerel bağlamsallıklarla karışmasıdır. küreselleşmeyi modernliğin bir sonucu olarak görmüştür.

S 8. Jonathan Friedman , küresel/ global olan  iki farklı görüşü nelerdir?
C 8. i. Kültürel Sosyoloji Yaklaşımı: Daha çok edebiyat alanındaki farklı araştırmaları birleştiren ve Birmingham çevresinden esinlenen yaklaşımdır. ii. Küresel Sistemler Yaklaşımı: Bu yaklaşım daha önce küresel tarihsel politik iktisat olarak ortaya çıkmıştır.

S9. Ronald Robertson’a göre küreselleşme tartışmalarını yapanlar iki grup vardır bunlar nelerdir?
C9. i. Birörnekleştiriciler/ Homojenleştiriciler: Bunların başında A. Giddens gibi Marksistler gelmekle beraber bazı işlevselciler de bu kategoride yer alır. ii. Farkçılaştırıcılar/ Heterojenleştiriciler: Edward Said ve Stuart Hall en önemlilerdir. Jonathan Friedman göre, küreselleşme söyleminin önemli bir kısmı modernitenin ideolojik ürünüdür.

S10. Robertson’a göre küreselleşme ne ile ifade etmiştir?
C10. O, küreselleşmeyi nesnel ve öznel bileşenler olarak formüle eder. Küreselleşme bu bağlamda, dünyanın küçülerek baskılanmasını/ sıkıştırılması nı (compression) ifade eden bir terimdir. Robertson’a göre küresel sistemde en önemli olgu karşılıklı bağımlılıktır.

S11. . Küresel köy kavramı,ilk kez nezaman kullanılmıştır?
C11. Küresel köy kavramı, Kanadalı düşünür M. Mc Luhan tarafından ilk kez kullanılmıştır. Özellikle elektronik iletişimin yaygınlaşmasıyla birlikte, dünyanın küçük bir topluluk gibi olacağı anlamına gelmektedir. Örneğin, dünyanın pek çok farklı yerindeki insanlar, televizyon programları yoluyla aynı haber olaylarını izlemektedir.

   S12 Türkiye’nin önemli politik iktisatçılarından Korkut Boratava göre küreselleşme nasıl açıklamıştır?
C12. Türkiye’nin önemli politik iktisatçılarından Korkut Boratav Probhat Patnaik ’ten esinlenerek “emperyalizm neden artık sol aydınların söyleminde yer almıyor” sorusunu sormakta ve bu kavramı n yerini küreselleşmenin aldığı sonucuna varmaktadır.

S13 Boratav’a göre küreselleşme terminolojisini kullananlar, emperyalizm terminolojisini kullananlardan farkı nedir?
C13. i. Yapısal bağımlılık yerine karşılıklı bağımlılık terimini kullanırlar. Dünyanın eşitsiz ve hiyerarşik yapıya sahip olduğunu görmezden gelerek her şeyin karşılıklı bağımlılığa sahip bir denge içinde cereyan ettiğini savunurlar.
ii. Merkeze çevre ekonomilerinden sistematik olarak aktarılan değerler göz ardı edilerek herkesin eşit olarak yararlandığı bir sistem yaklaşımı sunarlar. Piyasa ilişkilerinin genişlemesiyle daha adil bir kaynak dağılımına ulaşılacağı savunulur. Gelişmiş merkez ile çevre ülkeleri arasındaki bölüşüm mücadeleleri gündeme getirilmez. iii. Piyasanın eşitsiz güçler arasında oluştuğunu eleştiren yaklaşım terk edilerek piyasaya güven yaklaşımı pekiştirilir. Piyasa eleştirilerden uzak tutularak fetişleştirilir. Buna Fanatik Güven Yaklaşımı da denilir. Böyle bir sistemde devletin rolü hemen hemen hiç yoktur.

S14. . Alan Touraine göre sosyal hareketler nedir?
C14 Toplumdaki mevcut bağımlılık ve baskılama sistemini dönüştürmeyi amaçlayan eylemlerdir. Bu yüzden sosyal hareketler politik hareketlerden farklıdırlar.

S15. Küreselleşme karşıtı hareketlerin temeli nezaman atılmıştır?
C15. 1990’lı yıllarda emperyalizme ve tekellere karşı direniş olarak atılmıştır. Yeni-liberal görüşlere karşı “Yeni Bir Dünya Mümkündür” sloganı etrafında örgütlenilmiştir. Ayrıca Dünya Sosyal Formu (DSF)’nun, binlerce örgüt ve aktivisti barındıran ve adeta Enternasyonalist hareketi çağrıştıran bir yapıya sahip olması önemlidir.

S16. . Küreselleşme Karşıtı Hareketin çeşitli aşamaları nelerdir?
C16i. Birinci aşama: Fransa’da Le Monde Diplomatigue dergisi çevresinde kuramsal temeller atılmıştır. 1999’da ABD’de Seattle’da büyük bir protesto gösterisi düzenlenmiştir. Daha sonraları da Dünya Ticaret Örgütü Bakanlar Kurulu, Dünya Bankası, Gelişmiş Yediler (G7) toplantıları sürekli protesto edilmiştir. ii. İkinci aşama: Anti-Küresel Hareketin Alternatif/ Alter-Küreselci Harekete dönüşmesidir. Küreselleşme yanlıları Davos toplantıları yaparken, anti küreselciler alternatif olarak ilk toplantılarını Brezilya’da Porto Allegre kentinde yapmıştır. “Sosyal Forum” olarak anılan toplantılar hareketin örgütsel yapısını da ortaya çıkarmaya başlamıştır. Bu yapının temel özelliği herhangi bir hiyerarşi ve karar mekanizmasının olmaması, herhangi bir örgüt disiplininden bağımsız olmasıdır. Alter-Küreselci aşamaya gelinmesinin önemi, sadece protesto gösterileriyle yetinilmeyip alternatif projeler geliştirme potansiyeline sahip olunduğunun gösterilmesidir. iii. Üçüncü aşama: Maalesef üyeler arasında bazı anlaşmazlıklar çıkmış ve taraşar birbirini mahkemeye vermiştir. Güven bunalımı yüzünden ortaya çıkan çatışma birçok üye kaybına yol açmıştır.

S17. Temelde kaç toplumsal kurum vardır?
C17. Aile, ekonomi, siyaset, eğitim, din ve sağlık. Ancak bazen bunlara bilim, ordu ve medya da eklenmektedir.

S18. Parsonsa göre  toplumsal yapıda temel kaç  işlev vardır?
C18:i. Bütünleştirme işlevi: Aile ve eğitim toplumda bu işlevi gören temel kurumlardır. ii. Yönlendirme işlevi: Siyaset kurumu, siyasal parti örgütleri aracılığıyla bu işlevi yerine getirir. iii. Uygulama işlevi: Toplumda ekonomi kurum olarak üretim, tüketim, bölüşüm vb. ilişkileri düzenler. iv. Koruma işlevi: Din kurumu bazen çatışmaya da yol açsa da işlevselciler tarafından olumlu işlevi ön plan çıkartılır. Çünkü kurum olarak din, tüm insanlar arasında eşitlik ve adaleti kurmak üzere kurallar koyar.

S19. Toplumsal yapı incelemeleri ne şekilde yapılır?
C19. Toplumsal yapı incelemeleri sadece makro düzeyde ve sistem tanımı ile ilişkilendirilerek yapılmaz. Ayrıca mikro düzeyde de incelenebilir çünkü gündelik yaşamdaki ilişkiler de gelişigüzel ortaya çıkmazlar. Bu düzeyde de belirli kurallar ve düzen vardır. Örneğin nasıl konuşmaya başlanacağı, nasıl yürüneceği, nasıl yemek yeneceği, nasıl insanların birbirine tanıştırılacağı hep kurallara bağlanmıştır. Bu gündelik yaşamda toplumsal gerçeğin nasıl inşa edildiği, nasıl sürdürüldüğünün incelenmesi Sembolik Etkileşim olarak adlandırılan kuramsal sosyolojik yaklaşımın alanına girer.

S20. Sanayi öncesi toplum ve Sanayi toplumu nedir?
C20. i. Sanayi öncesi toplum (preindustrial society): İşte bu kendi geçimleri dışında üretim yapanlar, bunları diğer ihtiyaç maddeleri ile değiştirirler ve ilk kâr veya artı ürün (surplus) amaçlı ticaret böyle başlar. ii. Sanayi toplumu (industial society): 1765 yılında buhar makinesinin keşfi ile sanayi toplumu başlar. çok çalıştıkları ve kazandıkları halde harcamayan ve tasarruf ederek biriktirenler Weber’e göre Protestanlardır ve onlar kapitalizmin ortaya çıkmasına yol açarlar.

S21. . Kapitalizm sistemin özellikleri nelerdir?
C21. i. Üretim araçlarının özel mülkiyeti vardır. ii. Bireyler sermaye, toprak ve makinelerin sahibidir ve ne üretileceğine kendileri karar verirler. iii. Kâr amacı gütmek çok önemlidir. En az maliyetle en fazla kârı elde etmek hedeflenir. iv. Piyasada rekabet, satın almak ve satmak isteyenler arasında yapılır. Aslında serbest piyasada mal ve hizmetlerin serbestçe rekabet edeceği düşünülürse de bu gerçek değildir. Piyasaya devletin müdahalesi söz konusudur. Bu nedenle refah veya devlet kapitalizmi denilir.

S22. Kapitalizm nedir?     C22. Kapitalizm emeğin alınıp satılması ile ortaya çıkmış bir rejim sistemidir.

S23. Sosyalizm özellikleri nelerdir?
C23. i. Üretim araçlarında toplumun ortak mülkiyeti söz konusudur. ii. Merkezî planlama vardır. Neyin ne kadar nerede üretileceğine devlet karar verir. iii. Malların üretimi paylaşımında kâr amacı güdülmez. iv. Rekabet yoktur.

S24. Yakınlaşma Kuramı nedir?
C24. Sosyalist ülkeler kapitalist özelliklere yelken açarken, kapitalist ülkeler de sosyal refahı sağlamak üzere
sosyalist programlar geliştirmektedirler. Buna “Yakınlaşma Kuramı” (convergence theory) adı da verilmektedir.

S25. Durkheim göre geleneksel ve modern toplumlarda dayanışma nasıldır?
C25. Durkheim tarafından da belirtildiği üzere geleneksel toplumlarda “mekanik dayanışma”, modern toplumlar ise “organik dayanışma” vardır.

S26. Çatışmacı Yaklaşım ne üzerinde durur? C26. Çatışmacı Yaklaşım ise güç/iktidar (power) dağılımı üzerinde durur.

S27. Cinisyete dayalı ayrımcılık hangi maddelere dayanır?
C27. i. İzole ederek ayrımcılık yapma (isolate discrimination): Bir iş yerinde bir beyaz erkek yöneticinin kendi başına, bu yönde örgütsel bir politika olmadığı halde kadın veya göçmen erkeklere iş vermemesi ve daha kalitesiz de olsa beyaz erkek işçileri tercih etmesidir. ii. Küçük grup ayrımcılığı (small group discrimination): Bir grup erkek yöneticinin yine kendi başlarına, bu yönde bir örgüt politikası olmadığı hâlde kadınları sevmedikleri için iş yerlerinde onların yükselmesini engellemeleridir. iii. Doğrudan kurumlaşmış ayrımcılık (direct institutionalized discrimination): Bir iş yerinde açık bir örgüt politikası olarak ayrımcılık yapılmasıdır. Örneğin bazı görevlerin erkekler için tanımlanması ve buralara kadın çalıştırılmaması dolayısıyla cinsiyete dayalı ayrımcılık yapılmasıdır. iv. Dolaylı kurumlaşmış ayrımcılık (indirect institutionalized discrimaination): Toplumdaki iş bölümünde bazı işlerin erkeklere bazılarının kadınlara ait olduğuna dair yerleşmiş uygulamaların sürdürülmesidir.




DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜNİTE 6
S1. Macionis’in ifade ettiği gibi, şu anda yaşadığımız dünya bir eşitsizlikler dünyasıdır. Bu bağlamda birtakım sorular ortaya çıkmaktadır bunlar nelerdir?
C1. • Toplumlarda neden eşitsizlikler veya tabakalar vardır? • Eşit olarak dağılmayanlar nelerdir? • Toplumsal tabakalaşmayı belirleyen sosyal, kültürel, ekonomik ve politik koşullar nelerdir? • Tabakalaşmanın devamlılığı nasıl sağlanıyor?

S2. Toplumsal tabakalaşma kaç  ilke temelinde oluşur?
C2. 1. Toplumsal tabakalaşma basitçe bireylerin farklılığının yansıması değil, toplumun bir özelliğidir. 2. Toplumsal tabakalaşma nesilden nesile geçmektedir. 3. Toplumsal tabakalaşma evrenseldir, fakat çeşitlidir. 4. Toplumsal tabakalaşma sadece eşitsizlikleri değil, aynı zamanda bu durumu meşrulaştıran inançları da kapsar.

S3. . J. Turner tabakalaşmayı nasıl  tanımlamaktadır?
C3: Tabakalaşma, bir sosyal sistemde kıt ve değerli kaynakların statü pozisyonlarına bağlı olarak eşit olmayan dağılımı ve her birinin değerli kaynakların paylaşımı sıralamasının aşağı yukarı sürekli hâle geldiği süreçler olarak tanımlanabilir. Tanıma baktığımızda üç önemli unsur ortaya çıkmaktadır:
1. Kıt ve değerli kaynaklar, 2. Eşit olmayan dağılım ve 3. Sıralamanın göreli olarak sürekli hâle gelmesi.

S4. . Sosyologlar tabakalaşma kavramını nasıl açıklar?
C4. Sosyologlar tabakalaşma kavramını insanların toplum içinde sahip oldukları pozisyona göre açıklamışlardır.

S5. Toplumsal tabakalaşma sistemleri incelendiğinde hangi sonuca varılabilir?
C5.• Ekonomik olarak: servet, • Siyasal olarak: güç, • Toplumsal olarak: saygınlık.

S6. Turner göre  sosyolojinin merkezi nedir?
C6. Turner’ı n belirttiği gibi “aslında sosyolojinin merkezini, toplumsal eşitsizliğin güç, statü ve sınıfa göre tanımlanmış kaynakların, özellikleri ve sonuçlarıyla ilgili bir soruşturma olarak tanımlamak mümkündür.

S7. Kast sisteminin en önemli özelliği nedir?
C7., Doğumdan itibaren tüm insanlar arasında görevlerin, hakların, sorumlulukların ve gücün kesin kurallarla belirlenmiş olmasıdır, yani kastlar arasındaki farklılıklar belirgindir ve değiştirilemezdir.

S8. . Kast sistemi nedir?
C8. Kast sistemi doğum temelinde ortaya çıkan bir sosyal tabakalaşma sistemidir ve sisteminin klasik örneği Hindistan’da görülmektedir.

S9. Kast sisteminin oluşumuna ilişkin ilk belge nezaman olmuştur?
C9. M.Ö. 1100 tarihini göstermektedir ve M.S. 1000. yıllarda Hindistan’da kast sisteminin yerleştiği ve şu şekli kazandığı söylenebilir: 1. Brahman (Rahipler ) 2. Kshatriyas (Savaşçı, asker, şef, soylular) 3. Vaishya (Tüccar, çiftçi ve zanaatkârlar) 4. Sudra (Köylüler ve hizmetkârlar)

S10. Hinduizm kaç  temel inanca dayanır?
C10. 1. Yeniden doğuş, 2. Doğru ibadet ve davranış, 3. Kader.

S11. . Hinduizm sistemde dogrı davranışın kaç koşulu vardır?
C11.:• Brahmanlara saygılı olmak, • Kendi kastının özgül görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmek.

S12. Sınıf sistemi nedir?
C12. Sınıf sistemi tabakalar arası geçişe olanak sağlayan açık bir sistemdir. Özellikle sanayileşmiş toplumlarda toplumsal hareketliliğin daha çok görüldüğünü söylemek mümkündür. Toplumsal hareketlilik, tabakalaşma sistemi içinde bireylerin aşağı veya yukarı sınıiara geçişini belirtir.

S13. Marx’a göre toplumsal sınıf olgusunun temel belirleyicisi nedir?
C13. Marx’a göre toplumsal sınıf olgusunun temel belirleyicisi özel mülkiyettir. İnsanlık tarihi, bir sınıiar savaşı tarihinden başka bir şey değildir. Toplumsal sınıiarın kaynağı, bireylerin toplumsal üretim sürecinde işgal ettikleri değişik konum ve yaptıkları değişik işte aranmalıdır.

S14. Çatışma Kuramının en önde gelen temsilcisi kimdir?
C14. K. Marx’dır.  Marx’ın temel amacı, toplumların tarihsel gelişmelerindeki değişmelerin temelini ve toplumun temel ekonomik alt yapısı ile toplumun normatif üst yapısı arasındaki ilişkileri analiz etmektir.

S15. K. Marxsa göre çatışma kuramını nasıl açıklar?
C15. Marx’a göre, “çatışma olmadan ilerleme olamaz ve uygarlığın bugüne kadar izlediği yasa budur.” Toplumdaki sınıiar arası çatışma, değişmenin nedenidir. Marx’a göre toplumlar ilkel, köleci, feodal, kapitalist ve sosyalist – komünist toplum olarak farklı aşamalarla ilerlemektedir.  Bu bağlamda sınıiar, “ezen-ezilen”, “sömüren-sömürülen”, “burjuva-proletarya” gibi kapitalist ekonominin gelişme sürecinde kesin bir kutuplaşmanın ortaya çıkacağı Marx tarafından belirtilmiştir.

S16. Dahrendorf’a göre çatışma kuramının temel varsayımları nelerdir?
C16. 1. Her toplum, her zaman değişme sürecinin içindedir; sosyal değişme her zaman vardır. 2. Her toplum her zaman çatışmayı yaşar; sosyal çatışma her zaman vardır. 3. Bir toplumdaki her öğe değişme ve bütünleşmeye katkıda bulunur. 4. Her toplum, üyelerinin bir kısmının diğerlerinin üzerinde kurduğu baskıya dayanır

S17. Dahrendorf’a göre Marx’ın katkıları  nelerdir?
C17.  1. ilki, Marx’ın toplumda çatışmanın sürekliliğini ortaya koymasıdır. 2. Diğeri ise, toplumsal çatışmaların çıkar çatışmaları olması nedeniyle iki grubu karşı karşıya getirdiğini belirtmesidir. 3. Yine Marx, çatışmanın tarihin başlıca hareketlendiricisi olduğunu anlamıştır.

S18. Dahrendorf’a göre Marx’tan beri toplum yapısında meydana gelen önemli değişmeler nelerdir?
C18. Sermayenin bölünmesi, iş gücünün bölünmesi ve yeni orta sınıfın ortaya çıkmasıdır.

S19. Dahrendorf, Marx’ın yaiadığı dönemden günümüze kadar birçok değiiimin ortaya çıktığını belirtir bunlar nelerdir?
C19. Dahrendorf, Marx’ın yaşadığı dönemden günümüze kadar birçok değişimin ortaya çıktığını belirtir.
Dahrendorf’a göre, Marx’ın kapitalizmle ilgilendiği dönemde üretim araçlarının sahibi ve kontrolü aynı kimseler veya sınıftaydı. Dahrendorf’a göre günümüzdeki sanayi toplumlarında işçi sınıfı homojen bir yapıya sahip değildir.
Dahrendorf’un çatışma kuramı çoğulcudur. Dahrendorf’a göre toplumsal yapıyı anlamada hem uyum hem de çatışma önemlidir. Dahrendorf’a göre çıkarlar açık veya gizli olabilir. Dahrendorf çatışmacı teorisinde sanayi toplum yapısındaki çatışmayı açıklamayı amaçlamıştır. Dahrendorf toplumsal çatışmaların yapısal kaynağını üretim araçlarının mülkiyetinin eşit olmayan dağılımında değil, otoritenin eşit olmayan dağılımında görür.

S20. İşlevselci Kuramın temsilcileri kimlerdir?
C20. Bu yaklaşımın önemli temsilcilerinden T. Parsons, K. Davis ve W. Moore’un görüşleri ele alınacaktır.

S21. Parsons’a göre toplumsal tabakalaşma nedir?
C21. Parsons’a göre toplumsal tabakalaşma tüm toplumlarda yaşamsal bir işlevi yerine getirmektedir ve bu nedenle kaçınılmazdır. Parsons’a göre, bütün sistemlerde dört zorunlu fonksiyon vardır ve sistemin yaşaması için fonksiyonların karşılanması gerekir.

S22. . Tabakalaşma nedir?
C22. Tabakalaşma bir toplumdaki hâkim değerlerle doğrudan bağlıdır ve ona göre işler. Parsons’a göre sosyal tabakalaşma, bir sosyal sistemi oluşturan bireylerin farklılıklarına göre sıralanması ve toplumsal değerler temelinde birinin üst diğerinin alt olarak değerlendirilmesidir.

S23. Davis ve Moore göre tabakalaşma nedir?
C23. Davis ve Moore, 1945 yılında yayınladıkları “Tabakalaşmanın Bazı ilkeleri” adlı eserlerinde işlevselci bir tabakalaşma kuramı geliştirmeye çalışmışlardır. K. Davis ve W. Moore (1945) toplumsal tabakalaşmanın toplumun işleyişi için gerekli olduğunu öne sürerler.

S24. Eğer bir toplum işlevlerini iyi bir şekilde yerine getirmek istiyorsa ne yapmalıdır?
C24. Bu statülere en nitelikli bireylerin sahip olmasını sağlamalıdır. Toplumdaki en önemli pozisyonlar uzun ve yorucu bir eğitimi gerektirir. Bu pozisyonlara erişmek için az sayıdaki birey emek ve çaba gösterir.

S25. Davis ve Moore’a göre bir toplum nasıldır?
C25. Davis ve Moore’a göre bir toplum eşitlikçi olabilir ancak bu, bir işi herhangi birinin yapmasına olanak verebilir.

S26. M. Tumin’e göre  tabakalaşmada en önemli sorunlardan biri nedir?
C26. M. Tumin’e göre en önemli sorunlardan biri, toplumda verilen ödüllerin gerçekten birinin topluma yaptığı katkıyı ne kadar yansıttığıdır.

S27. . Gini katsayısı nedir?
C27. Burada eşitsizliği ölçmek için gini katsayısı kullanılmıştır. Gini katsayı sı, 0 ile 1 arasında değerler alır. Bu katsayı 1’e eşit ise “tam eşitsizlik”, 0’a eşit ise “tam eşitlik” söz konusudur.


DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜNİTE 7
S1. Toplumsal değişme kavramı, Avrupa’da ortaya çıkan iki önemli sosyal değişim olgusundan etkilenmiştir bunlar nelerdir?
C1. Endüstri Devrimi ve Fransız Devrimi.

S2. Toplumsal değişmenin gerçekleşmesindeki faktörler nelerdir?
C2. İçsel etmenler (endogenous) ve dışsal etmenler (exogenous). içsel etmenler, altyapısal unsurlar, onları
n topluluk ya da toplum üyeleri arasındaki dağılımı ve üyelerin bu kaynak ve hizmetlere ulaşabilmesini içermektedir.

S3. Dışsal etmenler nedir?
C3. Dışsal etmenler ise insan gücünün kontrol edebilirliğinin dışındaki yer alan etmenleri içermektedir. Doğal afetler, teknolojinin beklenmedik sonuçları (gizli /bozuk işlev) bu başlık altında değerlendirilebilir.

S4. İçsel etmenler, nedir?
C4  Altyap›sal unsurlar, onlar›n topluluk ya da toplum üyeleri aras›ndaki da¤›l›m› ve üyelerin bu kaynak ve hizmetlere ulaflabilmesini içermektedir.

S5. . Giddens tarafından yapılan sınıflamaya göre sosyoloji literatüründe toplumsal değişme üzerinde olan etkiler nedir?
C5 Kültürel etkenler, fiziksel çevre, siyasal örgütler. Bu faktörlere ek olarak nüfus, teknoloji ve ekonominin de söz konusu unsurlar arasında yer alabilmektedir.

S6. Sosyal demografi nedir?
C6. , Toplumsal ve kültürel faktörlerin nüfus üzerine etkisini incelemektedir

S7.Külrürel etkenler nelerdir?
C7. Din önemli bir yer tutmaktadır. Dinin muhafazakâr ya da ilerletici kimliği bu durumun temel nedenidir denilebilir. Kültür başlığı altında ele alınabilecek bir diğer kavram ise iletişimdir. İletişim sistemlerinin yapısı olarak da nitelendirilen yazının bulunması, kayıtların tutulması konusunda ilerlemelere neden olmuştur ve böylelikle örgütsel yapılanmanın önemli ayaklarından birisi olan kontrol mekanizmasının var olması ve işlemesi mümkün hâle gelmiştir.

S8. Sztompka göre degişme olgusu nasıl açıklar?
C8. Değişme Sztompka göre modern toplumlarda yaygın, hızlı ve belirginlik gösteren bir olgudur ve çeşitli başlıklar altında sınıflandırılabilir 1. Nüfus kompozisyonundaki değişim (göç, demografik büyüme gibi), 2. Yapının değişmesi (arkadaşlık bağlarının kristalleşmesi, liderliğin ortaya çıkması gibi), 3. işlevlerin değişmesi (mesleki hareketlilik, ailenin ekonomik rolünün azalması, refah devletinin düşüşü gibi), 4. Diğer alanlar ile bağların ve sınırların değişmesi (evlilik ile ailelerin birbirine bağlanması, kooperasyonların birleşmesi gibi), 5. Çevrenin değişmesi (baskın olan imparatorluğun yıkılması, petrol alanlarının keşfedilmesi, deprem gibi büyük ölçekli afetler).

S9. Hoffman toplumsal değişme olgusunu nasıl açıklar?
C9. Değişme doğal ve normal mi; kaynağı nedir ve son olarak hızı nedir?

S10. Demografi, nedir?
C10. Demografi, diğer bir deyişle nüfus bilimi, nüfusun büyüklüğü, dağılımı, yaş, toplumsal cinsiyet, etnik köken, refah bakımından yapısı, doğum, ölüm oranları, göç ve gelecek eğilimlerini araştırmaktadır.

S11. Formel demografi nedir?
C11. Formel demografi, nüfusun matematiksel yönü ile ilgilenmekte ve istatistiksel analizler yapmaktadır.
Sosyal demografi, toplumsal ve kültürel faktörlerin nüfus üzerine etkisini incelemektedir.

S12. Tarihsel demografi nedir?
C12. Tarihsel demografi, geçmişteki toplumların büyüklüğü ve yapısı ile demografik özellikleri, ekonomik ve politik yapısı arasındaki bağlantıyı incelemektedir. Toplumsal demografi ise, bir önceki sınıflamada yer alan tanımlama ile özdeştir. Bir toplumda nüfusun görünümünü etkileyen üç faktörden bahsetmek mümkündür Doğumlar, ölümler ve göçler.


S13. Damgalama ve ötekilefltirme süreçleri nedir?
C13. Sosyolojik kavramlar arasında yer alan ötekileştirme, bir diğer kavram olan damgalama ile birlikte sıklıkla kullanılmaktadır. Ötekileştirme genel olarak, hoşlanılmayan, istenilmeyen özelliklere sahip olanlar için kullanılan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna ek, bahsi geçen olumsuz özeliklerin, sahip olduğu iddia edilen kişi ya da kişilerde gerçekte olmaması oldukça yüksek bir olasılıktır. Bir diğer kavram olan damgalama ise, sosyolojik olarak, kişi ya da kişilerin sosyal kimliklerini ya da sosyal değerlerini küçültmek, azaltmak amacı ile kullanılan olumsuz etiketlemeleri içermektedir.

S14. Azınlık grup kavramı ve baskın grup nedir?
C14. Azınlık grup kavramı, toplumun geneli ile karşılaştırıldığında, hak ve hizmetlerden eşit derecede faydalanamayan kişileri ifade etmektedir. Bu kavramın karşısında yer alan baskın grup ise, toplum içinde ayrıcalıklı statüleri ve güçleri olan grubu içermektedir.

S15. Kapalı nüfus ve açık nüfus nedir?
C15. Kapalı nüfusta göç alma yada verme gözlenmezken, açık nüfusta bu iki olgu görülebilir.


S16.Çekici güç ve itici güce örnek nedir?
C16. Daha iyi bir gelir ve yaşam düzeyi elde etme gibi şehirlerin cazip olanakları çekici güçlere örnektir.
Kişinin bulunduğu bölgeden ayrılmasına neden olan elverişsiz şartlar ise itici güçlere örnektir.

S17. İtici güç ve çekici güç  nedir?
C17. İtici güçler, belirli bir coğrafi mekândaki nüfusun başka bir coğrafi mekâna gitmesine neden olabilmektedirler.
Çekici güçler, hareket eden nüfusun tercih ettiği yeni yaşam alanına gitmesinde etkili olan unsurları ifade etmektedirler.

S18. Henslin göre  kent kavramı nedir?
C18. Çok sayıda insanın kalıcı olarak iskân ettikleri ve kendi yiyeceklerini kendilerinin üretmediği yer olarak tanımlamaktadır.

S19.Kentleşme nedir?
C19. Kentleşme, kentlere göç eden geniş ölçekteki nüfusu ve bu kentlerin toplumun geneli üzerindeki etkisini içeren bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Endüstri Devrimi, bu etkileri sağlama potansiyeli bakımından kentleşme sürecinin ortaya çıkışındaki en önemli faktör olarak kabul edilmektedir. Kentleşme ile ilgili farklı tanımlar yapılmaktadır.

S20. . White göre  kentleşme kavramı nedir?
C20. White kentleşme sürecini ifade ederken nüfus unsuru üzerine vurgu yapmaktadır.

S21. . Jones: göre kentleşme kavramı nedir?
C21. Jones: kentleşme kavramının ifade edilmesinde kullanılan kriterlerin ülkeden ülkeye değişim gösterebileceğinden bahsetmektedir.

S22. Champion kentin biçimsel özelliklerini nasıl açıklar?
C22. Champion kentin biçimsel özelliklerinin tarihsel gelişimine bakıldığı takdirde, geleneksel ya da sanayi öncesi toplumlarda genel bir toplanma alanı (ticari faaliyetlerin, yönetimsel aktivitelerin gerçekleştiği alan), bu alanı çevreleyen mahalleler göze çarptığını ifade etmektedir.

S23. Kentsel yaşamın olumsuz yanları nelerdir?
C23. Nüfusun aşırı yoğunluğu, altyapı hizmetlerinin yetersiz oluşu, çarpık ya da yetersiz kentleşme, bu durumun beraberinde getirdiği çevre kirliliği, nüfusun homojen olmaması ve bunun uzantısında riskli ya da incinebilir grupların her türlü hizmetlerden mahrum kalması gibi sorunlar bu başlık altında ele alınabilmektedir.

S24. . Woods göre  kentleşme sürecin nasıl açıklar?
C24. Woods  kentleşme sürecinin genel olarak, kent nüfusunun kentsel olmayan nüfusa oranla daha hızlı bir şekilde büyüyebilme kapasitesine dayandığını ifade etmektedir.

S25.Risk toplumu kavramı nedir?
C25. Kentsel yaşam ve karmaşıklıklar ile bağlantılı olarak, modern toplum tanımlamalarında kullanılan kavramlardan bir tanesi “risk toplumu”dur. Anthony Giddens ve Ulrich Beck tarafından geliştirilen risk toplumu kavramı, geleneklerden uzaklaşma, kopma ve aşırı bireyselleşme ile birlikte, belirsizliklerin ve risklerin giderek arttığı bir toplum yapısından bahsetmektedir. Genel olarak bakıldığında, risk toplumu kent ile organik ilişki içindedir denilebilir.

S26. . White  toplumlarda gözlemlenen kentleşme olgusun nelerdir?
C26:1. Klasik kentleşme olarak ifade edilen ilk dönemde, Endüstri Devrimi ile birlikte kırsal alandan kentsel alana doğru bir emek gücünün hareketi söz konusudur ve bu süreç 20. yy.a kadar sürmüştür. 2. ikinci aşamada ise kırsal alandaki nüfus yoğunluğunun azalması devam etmektedir ve bu azalışta göç olgusuna ek olarak nüfusun doğal artışını ifade eden doğum oranlarında da düşüş gözlenmektedir. 3. Üçüncü dönem ise karşı-kentleşme (counterurbanization) olarak kavramsallaştırılmaktadır. 4. Kentleşme olgusundaki son ve dördüncü dönem ise “nüfus dağılımı” olarak isimlendirilmektedir.

S27. Erving Goffmana göre kentsel alanı nasıl açıklar?
C27. Erving Goffmann’ın ifadesi ile kentsel alanlarda “sivil/uygar dikkatsizlik” daha ön plandadır denilebilir. Sivil/uygar dikkatsizlik, Goffman’a göre, sivil/uygar duyarsızlık ile karıştırılmamalı dır. ilki, nüfus fazlalığından kaynaklanan bir durum iken ikincisi, bireysel ve sosyal düzeydeki ahlaki tartışmaları beraberinde getirmektedir. Yolda yürürken tanımadığımız kişiler ile ilgilenmemek sivil/uygar dikkatsizlik olarak kabul edilebilirken sokakta gördüğümüz ve o an yardıma ihtiyacı olan bir kişiye yardım etmeme ise sivil/uygar duyarsızlığa örnek verilebilir. Sivil duyarsızlık kavramı, “yabancılaşma” kavramı şeklinde bu metin içinde daha önce risk toplumu ile ilgili kısa tartışmada ele alınmıştır.

S28.Kent sosyolijisi nezaman ortaya çıkmıştır?
C28. Sosyolojinin alt dallarından ya da uzmanlık alanlarından biri olan kent sosyolojisinin ortaya çıkışı, 19. yy.daki Endüstri Devrimi ile birlikte Batı toplumlarında gözlemlenen nüfus yoğunluğu olgusu ve sorunu ile bağlantılıdır.

S29. Chicago Okulunun özellikleri nelerdir?
C29. Chicago Okulu: Kent sosyolojisi içinde önemli yaklaşımlardan biri olan Chicago Okulu’nun temsilcileri arasında Robert Park, Ernest Burgess ve Louis Wirth ilk akla gelenlerdir. Bu okulun üzerinde özellikle durduğu iki kavram bulunmaktadır: kentlilik” ve “ekolojik yaklaşım ya da kent ekolojisi”. Kentlilik, kent toplumlarının temel özelliklerini ifade eden bir kavram olarak kabul edilmektedir. Chicago Okulu tarafından geliştirilen bir diğer kavram olan kent ekolojisi ise kentsel nüfusun mekânsal dağılımını açıklamada kullanılan bir kavram olarak kabul edilmektedir.

S31. Kentlilik ile ilgili tartışmalarda ismi en çok geçen kişi kimdir?
C31. Kentlilik ile ilgili tartışmalarda ismi en çok geçen kişi Louis Wirth’dir.

S33. Kent sosyolojisi ile ilgili tartışmaların önemli isimlerinden olan David Harvey eleştiriler görüşü nedir?
C33.. Harvey, “mekânın yeniden yapılandırılması” kavramı ile sanayi kapitalizmi ve kentlilik arasındaki ilişkiyi ortaya koymaya çalışmaktadır.

S34. Kent sosyolojisi ile ilgili tart›flmalar›n önemli isimlerinden olan Manuel Castells  eleştiriler görüşü nedir
C34. Manuel Castells: Castells, kültürel yaklaşımlar içinde yer alan Wirth’in kentlilik ile ilgili değerlendirmelerinin kapitalizmin kültürel yorumu olarak ele alınması gerektiğini ifade etmektedir (Pickvance, 2006:189-192). Diğer bir deyişle, kentleşme sürecindeki ekonomi, politika gibi yapısal faktörleri dikkate almadan yapılan bir analizin gerçekte kapitalist ideolojinin bir aracısı olduğunu belirtmektedir. Bu noktada kentleşme ile tüketim arasındaki bağlantıyı ortaya koymaya çalışmaktadır.

S35. Harvey ve Castells’in kentleri nasıl açıklar?
C35. Harvey ve Castells’in kentleri insanlar tarafından yaratılmış yapay çevreler olarak kabul etmektedirler.

S36. Kent Büyümesi Modelleri nelerdir?
C36. 1. Merkezleri Bir Bölgeler Modeli: Sosyolog Ernest Burgress tarafından geliştirilen bu modelde kentin merkezden çevreye doğru yayılması sürecine vurgu yapılmaktadır. Birinci bölge, merkezî iş alanını oluşturmaktadır. İkinci bölge ise dönüşüm içinde olan şehir merkezini kapsamaktadır. Üçüncü bölge, dönüşüm içinde olan ikinci bölgeden kaçan ama yine de daha pahalı bölgelere gitme gücüne sahip olmayan işçilerin yaşadıkları alanı ifade etmektedir. Dördüncü bölge, orta sosyoekonomik seviyede yer alanların tercih ettikleri, pahalı ve refah düzeyi yüksek olan alanları içermektedir. Beşinci bölge ise sayfiye yeri olarak kullanılan banliyö ya da uydu kentleri kapsamaktadır.
2. Sektör Model: Sosyolog Homer Hoyt tarafından geliştirilen bu model, Burgress’in iç içe geçmiş daireler şeklindeki kent modelini eleştirmektedir. 3. Çok Çekirdekli Model: Coğrafyacı Chauncey Harris ve Edward Ullman tarafından geliştirilen bu modelde, kent içinde birden fazla merkezin olduğu görüşü savunulmaktadır.
4. Çevre Modeli: Coğrafyacı Chauncey Harris tarafından geliştirilen bu model, otoyol yapımlarının, kişilerin ve servislerin kent merkezinden dış bölgelere doğru hareket etmesi üzerindeki etkilerini incelemektedir.

S37. . Batı ile ilişkilerin daha yoğun olmaya başladığı,dönem nezamandır?
C37. Batı ile ilişkilerin daha yoğun olmaya başladığı, sanayileşmenin hız kazandığı bir dönem olan 1950’li yıllar, Truman Doktrini ve Marshall yardımları gibi uygulamaları da içermektedir.

S38. . Erman gecekondu bölgelerinde yaşayan nüfusa dair oluşturulan kurguları kaç dönem içinde almanın mümkün olduğunu ifade eder?.
C38  ilk olarak, 1950’li ve 1960’lı yıllarda “köylü gecekondulu”, 1970’li yıllarda “sömürülen gecekondulu” ve 1980’li ve 1990’lı yıllarda da “kent yoksulu gecekondulu”, 1990’lı yıllardan sonra ise “sakıncalı gecekondulu olarak varoşlu” kavramsallaştırmaları ortaya çıkmıştır. Tüm bu sınıflamaların özünde “ötekileştirme” süreci yer almaktadır




DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜNİTE 8
S1. Sapkın Davranış nedir?
C1. Toplumun büyük bir ço¤unlu¤unca benimsenen normlara karfl› gelme, uyumsuz davranma sapk›n davran›fl olarak tan›mlanabilir.Trafikte hatalı solama ya da aşırı hız nedeniyle meydana gelen maddi hasarlı veya ölümlü kazalar, yaralamalar, cinayetler, yolsuzluklar, hırsızlık, şiddet olayları ve daha birçok benzeri durum toplum düzenini bozan birer sapkın davranış örneğidir.

S2. Sapkın davranışın biçimleri nelerdir?
C2. Sapkın davranışın ödüllendirilenler, cezalandırılanlar ve ödül veya cezasız kabul edilenler olarak üç biçimde ortaya çıktığı ifade edilebilir.

S3. . Sapkınlık nedir?
C3. Sapkınlık kavramı suç kavramından daha geniştir, bir başka deyişle her suç bir tür sapkın davranıştır fakat
her sapkın davranış bir suç olmayabilir.

S4. Jhering ve Durkheim’e göre suç nedir?
C4. Jhering, suçu “toplum halinde yaşama şartlarına yönelmiş her türlü saldırı” olarak tanımlar. Durkheim’e göre ise suç, “kolektif bilincin kuvvetli ve belirmiş tutumlarını ihlâl eden fiillerdir”.

S5. . Sutherland’a göre suç unsurları nelerdir?
C5a)Bütün grup veya grup içinde siyasal bakımdan önemli olan küçük bir alt grup tarafından takdir olunan bir değer,
b) Toplumun diğer bir parçasını oluşturan küçük grubun, kültürel bakımdan diğer grup ile çatışma hâlinde bulunması dolayısıyla, söz konusu değeri ya hiç takdir etmemesi veya az takdir etmesi ve böylece o değeri tehlikeye sürüklemesi, c) Değeri takdir etmeyenlere karşı usulünce uygulanan cebir yoluna başvurulmasıdır.

S6. Taft’ın suç görüşü nasıldır?
C6. Topluma zarar veren hareketler ya örf ve âdetlerce belirlenmiştir ya da grup içinde egemenliği elinde tutanlar, diğer kişilerin, tavır ve hareketlerini uydurmaları için modelleri, örnekleri ve bu suretle moral kuralların tümünü tespit ederler.

S7.Suç nedir?
C7. Suç, evrensel, genel bir olaydır. Suç bir bakıma, bazı kişilerin davranışları ve tutumları ile bunların içinde yaşadıkları grupta yerleşmiş davranış örnekleri ile arasında bir çelişkidir. Suç, törelere, ahlak kurallarına ve hukuki bakımdan da yasalara aykırı davranış olarak tanımlanabilir.


S8. . Bir davranışın suç olabilmesi için ne gerekir?
C8. Bir davranışın suç olabilmesi için toplum tarafından suç olarak tanımlanması gerekir. Bu da zamandan zamana, gruptan gruba, kültürden kültüre farklılaşır.

S9. Suç kelimesinin anlamı nedir?
C9. Suç kelimesinin ‹ngilizce karfl›l›¤› olan “crime” kelimesi Latince kökenlidir ve “yarg›lad›m, karar verdim” anlam›na gelen bir kökten gelmektedir ve suçlama, suçlu bulma anlamlar›n› ifade eder

S10. Suçun kayna¤›na iliflkin aç›klamalar›n› bireysel düzeyde yapan kuramc›lar iki kutupta yer al›r.Bunlar nelerdir?
C10. İlki suçlu davranışa neden olunmadığı, fakat suçun insanın özgür seçimi olduğudur. Hoşlanmak, eğlenmek, heyecan, korku duymak, merakını tatmin etmek gibi güdüler iç ödüller grubundadır. Ağrı, stres, gerginlik veya bunalmayı gidermek, kaybedilen bir beklentiyi karşılamak, sorumluluktan kaçmak veya kaçınmak, kendini yedekte tutmak veya korumak ise kişisel ve psikolojik ödüllerdir. Para kazanmak, mal ve hizmet elde etmek, ekonomik adaletsizliklerini gidermek, ekonomik kayıpları karşılamaksa ekonomik, parasal ve maddi ödüllerdir. Statü elde etmek, şeref ve prestij kazanmak, iyiliğe karşılık vermek, kabul edilebilirliği elde etmek, bir yere uymak veya normal olduğunu hissetmek, uzak durmak, başkalarına küskünlüğünü ifade etmek, grup sadakatini kanıtlamak, geleneksel rol beklentisini yerine getirmek, bir değişimle rekabet etmek veya ona uymak da kişilerarası ve sosyal ödüllerdir.
İkinci durum suçlu davranışın özgür seçimi yerine onun ortaya çıkmasına neden olunduğunu savunan kuramcılara aittir. Bireyi ihlale yönlendiren veya onun yasa ihlal eden bir davranış sergilemesine yol açan herhangi bir güdü, rahatlatıcı bir davranış olmak yerine nedensel bir davranış olabilir. Biyolojik, psikolojik ve sosyolojik suç kuramları genetik veya kromozom anormallikleri, fiziksel anormallikler, yetersiz sosyalizasyon, taklit, öğrenme, güçlendirme veya daha genel bir süreç olan sosyal etkileşim gibi geniş bir yelpazede yer alan çeşitli koşulların sonucu olabilir.

S11. Kriminoloji nedir?
C11. Kriminoloji, ceza hukukunun dayattığı davranış biçimleriyle ilgilenir. Kriminologlar suçun ölçülmesi ile ilgili teknikleri, suç oranlarındaki eğilimler ve topluluklar içerisinde suçun azaltılmasına yönelik politikalarla ilgilenmektedirler.

S12. Sutherland’a göre kriminoloji nedir?
C12. Sutherland’a göre kriminoloji, “Suçu sosyal bir olay gibi ele alan bilgilerin bütünüdür”

S13. Taft’a göre kriminoloji nedir?
C13. Taft’a göre kriminoloji deyimi, genel ve özel anlamda olmak üzere iki türlü kullanılmaktadır.




S14. . Bonger ise kriminoloji nedir?
C14. Bonger ise kriminolojiyi şöyle tanımlar: “Bütün yönleri ile suç olayını inceleyen deneysel bir bilimdir.” Bu anlamda ele alınınca kriminoloji, Suç Antropolojisi, Suç Sosyolojisi, Suç Profilaksisi, Suç Psikolojisi, Penoloji, Suç Siyaseti olarak adlandırılan bütün bilgileri kapsamaktadır. Sykes’a göre çağdaş kriminoloji, ceza hukukunun sosyal kökenlerini, ceza adalet mekanizmasının işleyişini, suç teşkil eden davranışların nedenlerini, suçun önlenmesi ve tenkili (bastırılması), kişilerin iyileştirilmesi, ıslahı ve sosyal çevrenin değiştirilmesi konularını içerir.

S15.  Nicefero’ya göre  kriminoloji nedir?
C15. Nicefero’ya göre ise kriminoloji bağımsız bir bilim dalı olup sentetik ve tüme gidici bir kimlik taşımaktadır.

S16. . Sabatini göre kriminoloji nedir?
C16. Sabatini’nin yaptığı tanım ise şöyledir: “Kriminoloji deneysel metod ile suçlunun kişiliğini inceleyerek suç olayının tabii menşeini ve mekanizmasını, sosyolojik ve biyolojik etmenleri araştıran suçluluğa ait genel bir bilimdir” niteliğindedir.

S17. Haskell-Yablonosky göre kriminoloji nedir? Kriminolojinin inceleme alanı nedir?
C17. Haskell-Yablonosky, özlü bir tanımla, “Kriminolojinin, suç ve suçluların bilimsel incelenmesi” olduğunu ifade eder ve kriminolojinin inceleme alanı olarak da şunları gösterir: a) Suçun niteliği ve miktarı, b) Suçun ve suçluluğun nedenleri, c) Ceza hukukunun gelişmesi ve ceza adaletinin yerine getirilmesi, d) Suçun özellikleri, e) Suçlunun ıslahı, f) Suçluluk biçimleri, g) Suçun sosyal değişime etkileri

S18. . Göppinger göre , kriminolojiyi nedir?
C18. Göppinger, kriminolojiyi şöyle yorumlamıştır: Kriminoloji bir deneysel disiplinler arası bir bilimdir.

S19. . Williams göre , kriminolojiyi nedir?
C19. Williams ise kriminolojinin alanını dar olarak yorumlayarak, “Kriminolojinin insan davranışlarının suç sayılanları ile ilgilendiğini, bunların ise ceza hukuku tarafından yasaklanan davranışlar” olduğunu ifade eder.

S20. Kaiser   göre , kriminolojiyi nedir?
C20. Kaiser, kriminolojinin deneysel bir bilim olduğunu, suçlulukla ilgili her şeyin konusu oluşturduğunu, bütün sosyal olumsuz sapıcı davranışların, suçun ve suçlunun kontrolünün, viktimolojinin ve suçun önlenmesinin kriminolojinin konusu olduğunu işaret etmiştir.

S21. . Kriminolojinin Türkiye’deki kurucusu olan Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer kriminolojiyi nasıl açıklar?
C21,İnsanın sapıcı davranış ve eylemleri arasında suçu doğuran, yapan ve kontrol etme amacını güden süreçleri açıklayan ve suçun sebep ve faktörlerini belirlemek amacıyla insana ve suç işleyen insana ilişkin bilgilerin bütününün sentezini oluşturan bir bilgi dalı” (Dönmezer, 1984: 16) olarak tanımlamıştır. Dönmezer (1984: 9), kriminolojiyi genifl anlamda ele al›rken kriminolojinin amac›n› kanun sürecine, suçu önlemeye ve suçlular hakk›nda gerekli tedbirleri almaya iliflkin genel ve de¤iflik ilkelerin ve di¤er tipteki bilgilerin bütünü olarak ifade eder

S22. Constant’a göre  genifl anlamda kriminoloji iki büyük gruba ayr›l›r. Befl alt dal› kapsayan ve genellikle teorik kriminoloji
olarak an›lan birinci gruptaki alt dallar  nelerdir?
C22. a) Suç Antropolojisi: Bu dal suçluyu, organik yapısı bakımından inceler ve verasete ilişkin biyolojik, anatomik ve fizyolojik etmenleri söz konusu eder.
b) Suç Psikolojisi: Suçun oluşmasına neden olan ya da gelişmesini sonuçlayan ruhi olayları, mekanizmaları inceler: yaş, cinsiyet, karakter, bünye gibi.
c) Suç Sosyolojisi: Suçu bir sosyal olay olarak ele alır; sosyal kimlik taşıyan ve suça sebep olan etmenleri araştırır; sosyal ortam, alkolün etkileri, sinema, din gibi.
d) Suç Psikiyatrisi: Anormal ve akıl hastası suçluları inceler; akıl hastalıkları ile suç arasındaki ilişkileri belirler.
e) Penoloji: Cezaların ve güvenlik tedbirlerinin menşe ve gelişmelerini açıklar bunların ne derece etkili olduklarını araştırır. İkinci grubu ise Uygulayıcı Kriminoloji oluşturmaktadır:

S23. Constant’a göre  genifl anlamda kriminoloji iki büyük gruba ayr›l›r. Befl alt dal› kapsayan ve genellikle teorik kriminoloji
olarak an›lan ikinci  gruptaki alt dallar  nelerdir?
C23.a) Suç Siyaseti: Suçları önlemek için devletin yerine getirmesi gereken faaliyetlerden söz eder. Bu itibarla suç siyaseti suça karşı savaşmak için devletin faaliyete koyduğu bütün araçlardan oluşur. Bu bakımdan din, ahlak da birer araç sayılabilirler.b)Suç Profilaksisi: Toplumun, suçluluğunun sosyal ekonomik etmenlerini önlemek ya da azaltmak veya yok etmek için başvurduğu bütün araçları inceleyen bilgi dalıdır. Bu bilimin tıbbi ve sosyal yönleri vardır.
c)Kriminalistik ya da bilimsel polis: Suçluların ortaya çıkarılmasını sağlamak için başvurulan fennî araçları inceler. Daktiloskopi, Antropometri, Balistik gibi dalları vardır.

S24. . Sheldon’a göre üç ana insan tipinden bahsedilebilir.Bunlar nelerdir?
C24: ince, uzun yapılı ve entellektüel nitelikliler (ektomorftipler) kısa boylu, şişman, iri kemikli, neşeli, dışa dönük, piknik tipler (endomorf tipler) ve son olarak kaslı, sportif yapıda olanlar (mezomorftipler).

S25. Hooton da göre suç ve suçlu tipleri nasıldır?
C25.. Ona göre hırsızların kısa kafası, sarı saçları ve çıkık çeneleri vardır. Yağmacıların uzun dalgalı saçları, uzun kafaları, kısa kulakları, geniş yüzleri bulunmaktadır. Cinsel suç failleri ise ya aşırı derecede ufak tefek, kambur ya da çok dolgun kişilerdir.

S26. . Krestschmer  göre suç ve suçlu tipleri nasıldır?
C26. Krestschmer ise, atletik tiplerin cebir ve şiddet suçlarına; astenik tiplerin ufak hırsızlık ve hilekârlıklara; piknik tiplerin ise genel olarak hileli suçlara eğilimli oldukları nı belirtmiştir.

S27. Henry E. Kelly  göre suç ve suçlu tipleri nasıldır
C27. Henry E. Kelly vücuttaki kimyasal dengesizliklerin suça neden olabileceğini ve kandaki şeker oranının yüksekliği durumu ve vitamin eksikliklerinin suça yol açabileceğini ileri sürmüştür

S28. . İlk kriminolojik araştırmalar nerede yapıldı?
C28. İlk kriminolojik araştırmalar genellikle hapishaneler ve akıl hastaneleri gibi kurumlarda yürütülmüştür.

S29. Psikolojik kuramlar sapkınlığı nasıl  açıklamışlardır?
C29. Psikolojik kuramlar sapkınlığın açıklamasını toplumda değil, bireyde aramışlardır.

S30. . Biyolojik ve psikolojik kuramlarda  nasıl  açıklamışlardır?
C30. Biyolojik ve psikolojik kuramlarda sapkınlığın toplumdan değil, bireyde “yanlış” olan bir şeylerden kaynaklandığı varsayılmaktadırlar. Bu yaklaşımlarda suçun, bireyin kontrolü dışında ya bedeninde ya da zihinde yerleşik olan etkenlerce çıkarıldığı görüşü hâkimdir. Eğer bilimsel kriminoloji suçun nedenlerini tam olarak saptayabilseydi bu nedenleri gidermek kolay olabilirdi. Bu açıdan suçu açıklayan biyolojik ve psikolojik kuramlar pozitivisttir.

S31. Suç ve sapmaya iliflkin sosyolojik kuramlar›n farkl› ve bazen birbirini tamamlayan ortak  yönleri nelerdir?
C31. a) Suç bütün toplumlarda görülür ve toplumsal açıdan yararlı olabilen fonksiyonları vardır. Bu fonksiyonlar çözümlendiğinde suç daha iyi anlaşılabilecektir. b) Suç çatışmaya bağlıdır. Sosyal tabakalar, çıkarlar ve özellikle ekonomik çıkarlarla ilişkilidir. c) Toplumun içindeki gerilim, zorlanma ve stresle ilgilidir. d) Modern kent yaşamıyla güçlü biçimde ilişkilidir. e) Suç günlük yaşam durumlarından öğrenilir. f) Grup değerlerine ve yasalarına uyma ilkesine bağlılığın azlığından kaynaklanır

S32. Fonksiyonalist kuramın özellikleri nelerdir?
C32. Sadece bireysel güdülerin değil toplumsal yapının sapmayı üretmesine odaklanır. kültüre ve sosyal yapıya olan güçlü vurgusuyla oldukça sosyolojik niteliktedir.Suç ve sapkınlık, yapısal gerilimlerden ve toplumdaki bir ahlaki düzenleme yokluğundan kaynaklı görülmektedir. Suçu açıklayan fonksiyonalist kuramlar çerçevesinde ilk olarak Durkheim ve Merton’un yaklaşımları, daha sonra da alt kültür yaklaşımı ele alınacaktır.


S33. ) Durkheim’ın Fonksiyonalist kuramı nasıl açıklar?
C33. a) Durkheim’ın kuramı: Suçluluğun tam tersine tüm toplumlarda, her türde görünüşte olacağını belirterek itiraz etmiştir. Suçluluğun bulunmadığı hiçbir toplum yoktur. Suçluluk normaldir. Eğer suçluluğun kapsamı belirli bir sınırı aşarsa, bu hastalıklıdır .Suçun olmadığı bir toplum tam olarak ve hiçbir yerde mümkün olamaz. Anomi kavram›, ilk kez modern toplumlarda geleneksel normlar ve standartlar›n yerlerine yenisi konmadan afl›nd›¤›n› ileri süren  Emile Durkheim tarafından ortaya atılmıştır. Anomi, toplum yaşamının belirli bir alandaki davranışlarını düzenleyen hiçbir açık ölçünün bulunmadığı durumlarda ortaya çıkar. Durkheim’a göre sapkınlık, toplumda birtakım fonksiyonları yerine getirir. İlk olarak sapkınlık, kültürel norm ve değerlerin belirginleşmesini sağlar. ikinci olarak sapkınlık, toplumdaki “iyi” ve “kötü” davranışlar arasındaki sınırı korumayı destekler, yani sınırları netleştirir. Diğer taraftan sapkınlık, toplumda dayanışmanın artması nı sağlar. Son olarak da sapkınlık, toplumda yeni düşünceler ve meydan okumalar yaratarak yenilikçi bir güç hâline gelir; bu bakımdan değişiklik yaratır

S36. Merton’un yap›sal gerilim kuram› nasıl açıklar?
C36. Sapkın davranışları toplumsal sistemin dengesinin bozulması sonucu ortaya çıkan bir olay olarak görmektedir. Merton’a göre anomi, toplumca belirlenen amaçlarla, bu amaçları gerçekleştirecek yollar arasında bir uyumsuzluk sonucu oluşmaktadır. Merton’a göre anominin sonucunda oluşan sapkın davranışlar, toplumun istediği meşru yollarla ulaşılabilecek, başarı amaçlarına götürecek kültür araçları ile sözü geçen amaçlar arasındaki çatışmadan doğar.

S37. Merton, toplumsal bakımdan öne çıkarılan değerler ile bunlara erişmek için kullanılacak araçların sınırlı olması arasındaki gerilimlere gösterilen beş olası tepkiyi belirlemektedir bunlar nelerdir?
C37. 1. Uyum gösterenler (conformity), başarıya ulaşsın ya da ulaşmasınlar, hem genel olarak benimsenmiş değerleri hem de bunları gerçekleştirmek için kullanılacak geleneksel araçları kabul ederler. Nüfusun büyük bir çoğunluğu
bu kategoriye girmektedir. 2. Yenilikçiler (innovation), toplum tarafından onaylanan değerleri kabul etmekle beraber bunları izlemek için yasadışı ya da meşru olmayan araçları kullanırlar. Yasadışı faaliyetler yoluyla servet edinen suçlular bu kategoriye girmektedir. 3. Şekilciler (ritualism) ise, bu ölçülerin gerisindeki değerlere ilişkin bakışlarını yitirdikleri hâlde, toplumsal olarak kabul edilen ölçülere uyum gösterirler. Bu kurallar görünürde daha genel bir hedef yokken, sırf bunlara uyulmuş olmak için takıntılı bir biçimde izlenir. Şekilciler, kendilerini, pek az ödül sunarken hiçbir kariyer olanağı sağlamasa bile, sıkıcı işlere adarlar. 4. Geri çekilenler (retreatism), rekabetçi bakış açısını tümden yitirmişlerdir; bu yüzden hem baskın değerleri hem de bunlara erişmek için kullanılacak onaylanmış araçları yadsırlar. 5. Son grup baş kaldıranlar (rebellion) ise, hem var olan değerleri hem de araçları yadsırlar ancak toplumsal düzeni yeniden kurmak ve bu değerlere araçları n yerine yenilerini koymak isterler.

S38. Tierney, kurama yöneltilen eleştirileri nelerdir?
C38. 1. Kuramın, resmi istatistiklere çok güvenmesi, 2. Suç olgusunu büyük ölçüde alt-sınıfa özgü bir fenomen olarak ele alması, 3. Geliştirilmiş olan bireysel adaptasyon modellerinin, gerçek yaşamda sınıflandırmanın güçlüğü,
4. Sapmanın doğasının, sosyal yapıya dayandırılmış olmasına rağmen, sapkın bireyin tepkilerinin bireysel terimlerle kavramsallaştırılması (bu durum da kolektif tepkilerin önemini ihmal etme riskini doğurmaktadır), 5. Bireylerin, adaptasyon türleri arasından birini diğerine tercih etme nedenine ilişkin hususu açık bir biçimde ortaya koyamaması, 6. Yarar amacı gütmeyen (non-utilitarian) sapmayı açıklamada yetersiz olması, 7. Değişik sapkın motivasyonları ile sapkın davranış tipleri arasında uyumu kurmakta bazı yetersizlikler içermesi, 8. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ile ilintili olan geri çekilme (retreatism) tutumunun nasıl ve neden anomiden kaynaklandığını ikna edici bir biçimde ortaya koyamaması, 9. Suçluluğun açıklanmasında kültürel değerlerin çokluğunu (plurality of culture values) ihmal etmesi, 10. Sapkın davranış üzerinde etkili olan sosyal kontrol faktörlerini ihmal etmesi, 11. Araçların amaçları aştığı durumları tanımlayamaması ve 12. Kuramın, başarılı kültürel amaçlardaki başarı eksikliği öncesi meydana gelen sapkın davranışlarının ortaya çıkma durumunu ihmal etmesidir

S39. Alt kültür kuramlarının önde gelen temsilcileri kimlerdir?
C39. Cohen, Cloward ve Ohlin, Miller ve Wolfgang gibi isimler yer alır.

S40. Albert Cohen suçun ana nedeni nedir?
C40. Amerikan toplumundaki çelişkileri görmüştür.

S41. . Cohen’ın geliştirdiği kuramı nasıl açıklar?
C 41  a) Alt sınıfa mensup olan gençler, okulda görece daha çok başarısız olma eğilimini gösterirler,
b) Alt sınıfa mensup bireylerin düşük okul performansları, suçlulukla ilintili bir faktördür, c) Çocukların düşük okul performansları çoğunlukla, okul sistemi içerisinde yer alan egemen orta sınıfın değerleri ile alt-sınıf sınıf gençliğinin değerleri arasındaki yaşanan çatışma ile ilişkilidir ve d) Alt-sınıf erkek suçluluğu büyük ölçüde, bir çete bağlamında, kısmen pozitif bir benlik geliştirme aracı ve anti-sosyal değerleri besleyen bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır

S42.  Cohen’ın geliştirdiği kurama göre alt kültürler nelerdir?
C42. i) Suç alt kültürleri: Parasal ödül üreten suçlar, yetişkin suçlularca gençlere suç rol modelliği bağlamında eğitim ortamının sağlandığı alt kültürler. ii) Çatışma alt kültürleri: Gençlerin yasa dışı fırsat yapılarına geçme konusunda sınırlı olanaklara sahip oldukları, dayanışma ve birliğin olmadığı alanlarda etkinleşirler. Bu durumdaki tepki daha çok çete şiddeti biçiminde olur. iii)Geri çekilmeci alt kültürler: Yasal ya da yasa dışı yollara ilişkin başarı hedeflerine ulaşamayan gençler daha çok yasa dışı madde kullanımı etrafında geri çekilmeci yapılanmalar organize ederler.

S43. Etkileflimci Kuramları nedir?
C43. a) Etiketleme (yaftalama) kuramı: Bu kuramın entelektüel kökleri I. Dünya Savaşı sonlarına C. H. Cooley, W. Thomas ve G. H. Mead’in çalışmalarına dayanır. Bu kuramcılar sosyal etkileşimciler olarak adlandırılırlar

S44. . Becker’e göre “sapkın davranış nedir?
C44. Becker’e göre “sapkın davranış, insanları n etiketledikleri davranıştır”.

S45. Sapma olarak etiketlenmenin etkileri nelerdir?
C45. • Bireyin toplumca sapma davranışında bulunan olarak etiketlenmesi, • Bunun daha fazla sapmaya özendirilmesi, • Sapmanın resmî tedavisinin benzer etkisi- eski bir hükümlünün iş bulamayıp yeniden sapmaya yönelmesi, • Organize bir sapma grubuna girişle sapma kariyerinin tamamlanması, • Grupta sapma alt grubunun gelişmesi

S46. Etiketleme kuramı nedir?
C46. Etiketleme kuramı 1970’lerin ortalarında suçlu kariyerinin etkileşimci açıklaması olarak üne kavuşmuştur (Adler ve diğerleri, 1991: 179). Etiketleme yaklaşımı 1930’larda Frank Tannenbaum tarafından tanımlanmıştır. Tannenbaum, etiketleme sürecinin kişi açısından sonuçları ile ilgilenmiştir.

S47. ) Chicago yaklaşımı nedir?
C47.  Chicago yaklaşımı: Chicago ekolü genel sosyolojide kent sosyolojisi araştırmalarıyla ve suç biliminde etkili olan ve çevresel yaklaşımla tanınmış sembolik etkileşimci bir yaklaşımdır.

S48. Sutherland’in ay›r›c› birleflimler kuram› nedir?
C48. Sutherland’ın ayırıcı birleşimler kuramına göre sapkınlık, yaşam biçimi olduğu toplumsal bir çevrede diğer sapkınlarla etkileşim içinde ortaya çıkmaktadır.

S49. Akers’in sosyal öğrenme kuramı nedir?
C49.: Akers, Sutherland’in kuramındaki ayırıcı birleşimler sürecini daha geniş bir şekilde ele alarak onu ayırıcı güçlendirmeyle bütünleştirir.

S50. . Yeni kriminoloji nedir?
C50. Yeni kriminoloji Marksist, sosyalist, yeni Marksçı ve radikal kriminoloji isimleriyle de anılır ve bu kuramdan başka bu kadar çok isimle anılan bir başka kriminoloji kuramı yoktur.

S51. Sol Gerçekçilik nedir?
C51. Sol Gerçekçilik kendinden önce gelen kriminolojik bakış açılarının çoğuna göre daha pragmatik ve politika yönelimli bir yaklaşım temsil etmektedir.

S52. Kontrol Kuramlar› nelerdir?
C52. a) Nye’nin kontrol kuramı: Nye, çocuk suçluluğunun öğrenme süreci sonucu ortaya çıktığını ifade etmekle birlikte, bunun kontrol eksikliğinden de kaynaklanabileceğini ileri sürer.
b) Travis Hirschi’nin sosyal kontrol kuramı: Hirschi, çocuk suçluluğunun sosyal kontrol kuramını geliştirerek, bu kuramı formüle ederken Durkheim’in ifadelerine dönmüştür.
c) Sağ gerçekçilik: 1970’lerin sonunda Britanya’da M. Thatcher’ın, A.B.D.’de ise R. Reagan’ın iktidara gelmesi, her iki ülkede de suça ilişkin olarak sağ gerçeklik diye adlandırılan güçlü “yasa ve düzen” yaklaşımlarına yol açmıştır.
d) Kırık camlar kuramı: Kontrol kuramları arasında yer alan bir başka kuram da kırık camlar kuramıdır. Amerikalı sosyal psikolog Philip G. Zimbardo, 1969 yılında Kırık Camlar Kuramı’nı denemek amacıyla birkaç deney yapmıştır.
S53. Kontrol kuramları ile ilgili ilk çalışma nezaman yapılmıştır?
C53. Kontrol kuramları bazı kaynaklarda “sosyal bağlantı” kuramları olarak gruplandırılır. Bu kuramlarla ilgili ilk çalışma 1958’de Nye’nin çalışmasıdır.

S54. Ellis ve Walsh suçlar› kaça ayırır?
C54. 1. Şiddet suçları: Bir başka kişinin bedenine zarar veren veya zarar verme tehdidinde olan suçlardır.
2. Mala yönelik suçlar: Bir kişiyi malından mahrum etmektir. 3. Uyuşturucu suçları: Bu suçlar bağımlılık yapan maddelere sahip olmayı ve onların satışını yapmayı içerir. 4. Cinsel suçlar: Cinsel suçlar seks güdüsüyle işlenen çocuklara yönelik cinsellik, ensest, teşhircilik, küçük yaştakilerin ırza tecavüz, hayvanlarla cinsel ilişkiye girmek, röntgencilik gibi geniş bir yelpazede yer alan davranışları içerir. 5. Çocuk suçluluğu (delinquency): Çocuk suçluluğu kriminolojide önemli bir kavramdır. Birçok ülkede çocuk ve gençlik mahkemeleri ceza adaleti sistemi içinde yer almaktadır. 6. Diğer tüm suçlar: Bu kısım yasadışı kumar, fahişelik, sarhoşluk, başıboş gezme gibi mağduru olmayan suçları içerir.

S55. Profesyonel suç kavramı nedir?
C55. Profesyonel suç kavramı yasal olmayan faaliyetlerin bir meslek hâline gelmesini ifade etmektedir.

S56. Organize suç nedir?
C56. Organize suç, gelenekselliğin birçok özelliğini taşıyan, ancak yasadışı nitelikteki etkinlik biçimlerine göndermede bulunur. Organize suçların en belirleyici özellikleri gizlilik, şiddet, yolsuzluk, süreklilik ve hızlı değişime ayak uydurabilmektir.

S58. . Beyaz yakalı suç nedir?
C58. Beyaz yakalı suçlar terimi ilk kez Edwin Sutherland tarafından kullanılmıştır. Bu kapsamda vergi kaçırma, yasadışı satışlar, menkul ve gayrimenkul sahtekârlıkları, zimmete para geçirme, tehlikeli ürünlerin üretim ve satışı ve yasadışı olarak çevreyi kirletmenin yanında doğrudan hırsızlık gibi pek çok türden suç bulunmaktadır.

S59. Siber Suç nedir?
C59. Genel adı “bilişim suçu” olarak tanımlanacak suç için, “bilgisayar suçu”, “bilişim ihlali”, “bilişim suçluluğu”, “bilgisayar vasıta kullanılarak işlenen suç”, “bilgisayarın kötü niyetli kullanımı” gibi değişik belirlemeler yapılmaktadır.

S60. Dönmezer bilişim suçları nasıl açıklar?
C60. Dönmezer bilişim suçlarını; “bilgisayarın kötüye kullanılması, bilgileri otomatik işleme tabi tutulmuş ve verilerin nakline ilişkin kanuna ve meslek ahlakına aykırı davranışlardır” şeklinde tanımlamaktadır.

S61. P. N. Grabosky ve Russel Smith göre  teknolojiye dayanan dokuz tür suç sıralamaktadırlar. Bunlar nelerdir?
C61. 1. Telekomünikasyon sistemlerine yasadışı biçimde girilmesi, 2. Bilgisayara dayalı sistemleri kırmak, bilgisayar virüsleriyle ciddi güvenlik sorunları oluşturulması, 3. Telekomünikasyon hizmetleri üzerinden hırsızlık ve yasadışı işlerin yürütülmesi, 4. Yazılım, film ve CD gibi malzemelerin kopyalanmasıyla telif haklarının çiğnenmesi, 5. Siber uzayda pornografi ve şiddet içerikli yayınlar yapılması, 6. Tele pazarlama sahtekârlıkları yapılması, 7. Elektronik fon transferleri suçları, 8. Elektronik kara para aklama, 9. Geliştirilmiş şifre çözme sistemleri ve yüksek hızlı veri transferleri ile yasa uygulayıcı kuruluşların suç etkinlikleri hakkındaki bilgilere ulaşılmasıdır

S62. Bili Landreth bilişim suçluları nasıl açıklar?
C62. iyi bir “cracker” olan Bili Landreth bilişim suçlularını bir çatı altında kategorize ederek inceleyen ilk teorisyenlerden birisidir. Landreth (1985) kendi edindiği bilgi ve tecrübelere göre bilişim suçlularını beş kategoriye ayırarak incelemiştir: • ilk grupta “çaylak” olarak tanımladığı bilişim suçluları, bilgisayar konusunda fazla bilgi ve becerisi olmadığı için genellikle daha az zarara yol açan suçları işleyen kişilerden oluşmaktadır. • ikinci grupta elektronik sapık olarak nitelendirilen “öğrenciler” yer almaktadır. • Üçüncü grupta sistemlere izinsiz girmek için çeşitli saldırılar planlayan ve bu maksatla kendisini güdüleyen “turistler” bulunmaktadır. • Son grup ise “hırsızlardan” oluşmaktadır


1. Uyuşturucu madde bağımlılığının boşanmalar üzerindeki etkilerinin incelendiği bir araştırmada “bağımsız değişken” aşağıdakilerden hangisidir?
A) Boşanmanın uyuşturucu kullanımına etkisi
B) Boşanma oranları
C) Bağımlılık şiddeti
D) Uyuşturucunun etkisi
E) Durumsal farklılıklar

2. İnsanların grup içi davranışlarına ilişkin bilimsel çalışmalar yapan ve bireylerin davranışlarını etkileyen toplumsal güçleri inceleyen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tarih
B) P***oloji
C) Sosyoloji
D) Sosyal – P***oloji
E) Antropoloji

3. Sosyolojide sosyal Darvinizm görüşünü öne sürerek, toplumun belirlenmiş kanunlar çerçevesinde işlediğini savunan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Herbert Spencer
B) Stuart Mill
C) Max Weber
D) John Dewey
E) John Locke

4. Bir toplumda yer alan bireylerin birbirini etkile-melerini, karşılıklı ilişkilerini nasıl gerçekleş-tirdiğini inceleyen sosyolojik yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çatışma
B) Fonksiyonalist
C) Sosyal alışveriş
D) Etkileşimcilik
E) Feminist

5. “Mekanize olmuş üretime bağlılık, hayvan gücünün yerini makinelerin alması, içten patlamalı motorlar, yatırım ve girişim serbestliği, gelişmiş bir eğitim sistemi, azalan sosyal eşitsizlikler.”
Yukarıda sayılan özellikler aşağıdaki toplum çeşitlerinden hangisine örnek oluşturur?
A) Tarım toplumu
B) Çobanlık toplumu
C) Avcı ve toplayıcı toplum
D) Tarım öncesi toplum
E) Endüstriyel toplum

6. Aşağıdakilerden hangisi toplumsal kurumların temel özelliklerinden biri değildir?
A) Her toplumsal kurum, kendi içinde benzer eko-nomik ve eğitim düzeyine sahip bireylerden oluşur
B) Her toplumsal kurum, değişmeye karşı direnç-lidir
C) Her toplumsal kurum, diğer kurumlarla yoğun bir ilişki içindedir ve birbirine bağlıdır
D) Toplumsal kurumlar zamanla birbirine bağlı olarak değişebilir
E) Toplumsal kurumlar bir toplumdaki temel sorunların merkezini oluştururlar

7. Aşağıdakilerden hangisi kültürün temel özelliklerinden biri değildir?
A) Kültürün toplumsal bir ürün olması
B) Dil sayesinde aktarılması
C) Kültürün genetik olarak ana babadan geçmesi
D) Öğrenilerek kazanılması
E) Her toplumun kendine özgü olması

8. “Dünya hakkındaki görüşlerimizi etkileyen şey, öğrenmiş olduğumuz dile bağlıdır.” Bu hipotez hangi kuramcılar tarafından ileri sürülmüştür?
A) Weber – Engels
B) Sapir – Whorf
C) Durkheim – Marx
D) Merton – Parsons
E) Spencer – Comte

9. Bireyin tecrübelerini ve onu başkalarından ayıran farklılıklarını içeren kavram aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benlik               B) Kişilik       C) Karakter      D) Huy      E) Hobi
10. Aşağıdakilerden hangisi toplumsal gruba bir örnektir?
A) Durakta bekleyen insanlar
B) Sinema izleyicileri
C) Dernek üyeleri
D) Otobüs yolcuları
E) Konferans dinleyicileri

11. Bizlik duygusunun olduğu ve bizi diğer grup-lardan ayıran belirgin özelliklere sahip olan gruplara ne ad verilir?
A) Birincil grup
B) İkincil grup
C) İç grup
D) Dış grup
E) Referans grup

12. Bireyin içinde bulunduğu toplumun kültürünü öğrenmesi sürecine ne ad verilir?
A) Kişilik süreci
B) Toplumsallaşma
C) Beceri kazanma
D) Grup bilinci süreci
E) Norm süreci

13. Bir kadının aynı anda birkaç erkekle evli olmasına ne ad verilir?
A) Egzogami
B) Endogami
C) Poliandri
D) Monogami
E) Poligini

14. Aşağıdakilerden hangisi Ogburn’a göre geleneksel geniş ailenin görevlerinden biri değildir?
A) Biyolojik görev
B) Ekonomik görev
C) P***olojik görev
D) Kültürel görev
E) Eğitim görevi

15. Toplum içinde arzulanan ve nadir olarak bulunan ödüllere, imtiyazlara ulaşma çabasına sosyoloji biliminde ne ad verilir?
A) Toplumsal tabakalaşma
B) Sosyal eşitsizlik
C) Toplumsal değişme
D) Toplumsal hareketlilik
E) Toplumsal adaletsizlik

16. Tabakalaşmanın toplumsal bir zorunluluk olduğunu öne süren kuram aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çatışma
B) Post – yapısalcı
C) Fonksiyonalist
D) Evrimci
E) Organizmacı

17. Aşağıdakilerden hangisi yığın değildir?
A) Tiyatro seyircileri
B) Karşıdan karşıya geçen yayalar
C) Kırmızı ışıkta bekleyen insanlar
D) Baygınlık geçiren insanlar
E) Çeteler

18. Aşağıdakilerden hangisi dyad gruplarının özelliği değildir?
A) İki kişiden oluşur
B) En küçük gruptur
C) Etkileşim yoktur
D) Üyelerinden biri ayrılırsa grup dağılır
E) Üyeler diğer üyeyi dikkate almak zorundadır


19. Acil karar verilmesi gereken durumlarda en etkili olan lider tipi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Demokratik lider
B) Araçsal lider
C) Açıklayıcı lider
D) Diktatör lider
E) Otoriter lider

20. Aşağıdakilerden hangisi boşanmanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinden birisi değil-dir?
A) Okula uyum sağlayamama
B) Erken yaşta evlilik yapma isteği
C) Depresyon
D) Arkadaşlık kurmada zorluk çekme
E) Alaycı, ölüm ve hastalık gibi düşünceler oluşması

21. Aşağıdakilerden hangisi toplumdaki tabakalaşmanın temelini dine dayandırmaktadır?
A) Sınıf Sistemi
B) Statü Sistemi
C) Kast Sistemi
D) Zümre Sistemi
E) Açık Sistem

22. Marksist kurama göre bir toplumdaki haksızlık ve eşitsizliğin temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Burjuvazi ve proleterya çelişkisi
B) Özel mülkiyet
C) Fakirleşme süreci
D) Otoritenin adil olmayan dağılımı
E) İnsanlara verilen farklı ödüller

23. Aşağıdakilerden hangisi birincil ilişkilere dayalı bir toplumsal grup oluşturur?
A) Aile bireyleri
B) Parti taraftarları
C) Dernek üyeleri
D) Şirket çalışanları
E) Otobüs yolcuları

24. Aşağıdaki sosyologlardan hangisi toplumları, toplumsal statik ve toplumsal dinamik olarak incelemiştir?
A) Emile Durkheim
B) Max Weber
C) Karl Marx
D) Herbert Spencer
E) Auguste Comte

25. Aşağıdakilerden hangisi maddi kültür ögelerinden birine örnektir?
A) Değerler
B) Ahlak kuralları
C) Araç gereçler
D) İnançlar
E) Gelenekler

26. Aşağıdakilerden hangisi toplumsal yapıyı oluş-turan parçalardan biri değildir?
A) Kültür
B) Statü
C) Rol
D) Grup
E) Norm

27. Aşağıdakilerden hangisi bilimsel araştırma ilkelerinden birisi değildir?
A) Somutluk
B) Nesnellik
C) Açıklık
D) Basitlik
E) Sınırlılık


28. Emile Durkheim’a göre toplumsal gerçeğin temelini aşağıdakilerden hangisi oluşturur?
A) Toplumsal etkileşim
B) Toplumsal bilinç
C) Tarihi analiz
D) Toplumsal kurum
E) İdeal tip analizi

29. Yetişkin toplumsallaşmasında aile yaşamını etkileyen en önemli olay aşağıdakilerden hangisidir?
A) Meslek değiştirme
B) Eşin ölümü
C) İflas etmek
D) Çocukların evlenmesi
E) Politikaya girmek

30. Bir kişinin arkadaşlar arasındaki bir sohbette yaptığı espiriye arkadaşlarının gülmesi ve bunun sonucunda da bu kişinin katıldığı her sohbette espiri yapmaya çalışması aşağıdaki kavramlardan hangisine örnektir?
A) Taklit
B) Özdeşim kurma
C) Benlik
D) Rol alma
E) Ayna benlik


1. D -
2. C -
3. A -
4. D -
5. E -
6. A -
7. C -
8. B -
9. A -
10. C -
11. C -
12. B -
13. C -
14. D -
15. A -
16. C -
17. E -
18. C -
19. E -
20. B -
21. C -
22. B -
23. A -
24. E -
25. C -
26. E -
27. A -
28. B -
29. B -
30. E
——

1 yorum:

  1. babyliss nano titanium flat iron - TITanium-Arts
    Our titanium iv chloride МКахарцы apple watch 6 titanium казескан deccasino ишеъемъши вы вылоны с Басали micro hair trimmer пеловохарцы почна. Вачесниейстали пробоильныейстали titanium mens wedding band пробо

    YanıtlaSil